25 Eylül 2012 Salı

BOZKIRIN SIRRI TÜRK PEYGAMBER(ZÜLKARNEYN)

25 Eylül 2012 Salı, 13:10 · tarihinde Rüştü Kam tarafından eklendi

Aladağ'da (Tanrı Dağları) bir toy töreni... Gülce ile Begrek evlenir... Gülce at üstünde yeni otağına gelirken ihtiyar birisinin sürekli kendisine baktığını görür. Hemen sonra ihtiyar gözden kaybolur. Gülce yeni ocağına gelmiştir ve erini beklemektedir. O sırada o ihtiyar adam yine bir anda çadırın içinde beliriverir. Gülce heyecanlanmıştır, ne diyeceğini bilemez. İhtiyar adam elindeki kızıl elmayı Gülce'ye uzatır ve Begrek'in içeri girmesiyle ortadan kaybolur. Begrek elmayı, ikiye bölüp yarısını Gülce'ye uzatır. Elmayı afiyetle yiyen Bekrek ve Gülce o gece, kendilerinden sonra gelecek olanları farkında olmadan "kut"lamışlardır...

Gülce hamiledir. Doğum yaklaşmıştır. Bekrek ve Gülce oba dışındadır. Sancıları artar Gülce'nin. Begrek, Gülce'yi hemen bir mağaraya götürür. İçeriden bir ses gelir. Dikkatle baktıklarında bembeyaz bir at ve yanında yeni doğmuş yavrusu vardır. Begrek ebe getirmek için hızla mağaradan ayrılır. Gülce, Bekrek geriye dönmeden iki çocuğunu da dünyaya getirmiştir. Bir oğlu, bir kızı olmuştur Gülce'nin.
O ihtiyar adam bu sefer mağarada ortaya çıkar. Gülce'ye korkmamasını, Tanrı tarafından gönderildiğini ve Tanrı'nın, evlatlarını koruyacağını söyler. İkizlerin göbek bağlarını keser ve yine gözden kaybolur...

Begrek geldiğinde Gülce ölmek üzeredir. Gülce, Begrek'e Öktem'e ve Aşena'ya iyi bakmasını vasiyet eder. "Bu kır tay, yoldaşı olsun Öktem'in... Kızımız da kocasının..." der ve son nefesini verir...

İki çocuğuyla ortada çaresiz kalan Bekrek, Umay adındaki dul bir kadınla evlenir. Evliliklerinin ardından Gürhan adını verdikleri bir erkek evlatları dünyaya gelir. Aradan birkaç yıl geçmiştir ki Aybars adını verdikleri bir oğulları daha olur. Umay, üçü erkek dört çocuğu öz-üvey ayırt etmeksizin büyütür...

Zaman durmaz, akar gider. Öktem 7 yaşına geldiğinde otacılığa (otlarla şifa dağıtan kişi) merak sarar ve Koca İnal'dan bunun sırlarını öğrenmeye başlar. Dağ, taş demeden dolaşır durur. Gürhan'la Koca İnal'ın oğlu Bazgan da obanın hayvanlarıyla ilgilenirler. Aybars ise kendi başına buyruktur. Kimseyi dinlemez. Ormanlarda dolaşan, kuş yakalayıp onları eğiten deli dolu biridir...

Zaman hızla geçer ve evlilik zamanı gelmiş çatmıştır. Öktem, Umay'ın obasından bir kızla evlenir. Bir kızları dünyaya gelir. Ona Bala Gülce ismini verirler...

Günler ayları kovalarken Öktem 20'li yaşların ilk yıllarında vahiy almaya başlar. Öktem şaşkınlık içerisindedir. Erdenay'ın (Cebrail) kendisine bildirdikleri onu heyecanlandırmıştır.
Bu sırada Andakan Tigin'in askerleri, tahsildarı ve yakın koruma subayı Temir obaya gelmiştir. Kendilerine bir otağ tahsis edilip dinlenmeleri sağlanır. Obadakiler misafirleri en iyi şekilde ağırlama derdindeyken tahsildarı ölü olarak bulurlar. Cinayet, Bazgan'ın üstüne yıkılır.
Tam öldürüleceği sırada, Öktem obaya gelir. Bunu yapan kişinin Bazgan olmadığını söyler. Gürhan'ın yakasını yırtıp açtığında boynunun kanlı olduğunu görürler. Tahsildarı Gürhan öldürmüştür.
Gürhan telaşla kaçmaya başlar. Ancak Temir'in yayından çıkan ok onu bulur ve öldürür...

Gürhan'ın kaçışı esnasındaki kargaşada bir de asker ölmüştür. Vaziyeti haber alan Andakan Tigin askerleriyle obaya gelir. Kendisinden iki can gitmesine karşılık obadan bir can verildiğini söyler ve bir can daha ister. Begrek ileri atılır ve boynunu Andakan'a sunar. O sırada Öktem yine ortaya çıkar. Andakan'ın haksızlık ettiğini ve bunun hesabının mutlaka sorulacağını söyler. Bu tavrı gururuna yediremeyen kibirli Andakan, bir hamlede Öktem'in babasını kılıcıyla ikiye böler. Bununla da yetinmeyen Andakan, Aşena'yı da kendine eş olarak seçtiğini söyler ve onu da alarak obadan uzaklaşır...

Öktem sıkıntıdadır. Obadakiler tarafından üvey de olsa kardeşinin ve ardından babasının ölümüne sebep olduğu düşünüldüğü için herkes tarafından hor görülür...

Öktem Erdenay (Cebrail) tarafından aldığı vahiyleri arkadaşlarıyla paylaşmaya başlar. Kamları ve onların çağırdığı ruhları inkâr eder ve insanları bir olan Tanrı'ya inanmaya davet eder. Peygamber Öktem'e(Zülkarneyn) inanan ve davet ettiği yola giren ilk kişi Bazgan'dır. Birlikte kutlu daveti insanlara ulaştırmaya çalışırlar. Fakat kimse onlara inanmaz. Herkes onları hor görür, onlarla alay eder. Kam Koray da sürekli ortalığı karıştırıp kendi itibarını korumaya çalışır.

Tigin'le birlikte Issık'a gitmek zorunda kalan Aşena, Andakan'ın kızları olan Dolunay ve Burçin'le tanışır. Onların zincirlere vurulmuş bir hâlde yaşayan anneleriyle de tanışır. Ilgın, Andakan'ın ilk eşidir. Dolunay'dan önce erkek evlatları olmuştur, ama onlar doğumdan hemen sonra ölmüşlerdir. Bu yüzden Andakan, erkek kardeşinin fitnesiyle, eşi Ilgın'ın lanetlendiğine hükmetmiş ve onu uzak bir yerde, köhne bir çadıra yerleştirmiştir. Aslında, Ilgın'ın doğurduğu erkek çocukları öldüren Andakan'ın erkek kardeşidir. Maksadı Andakan'dan sonra tahtın tek varisi olmaktır...

Issık'ta evleneceği günü bekleyen Aşena bir fırsatını bulup oradan kaçar. Aşena'ya kaçmasında Temir yardım etmiş ve Aşena'nın ardı sıra o da kaçmıştır. Aşena'yı bırakmamasının tek sebebi vardır: Ona olan aşkı. Daha Aladağ'daki obaya ilk geldiği gün, Aşena'yı görmüş ve ona âşık olmuştur.

Obadakiler Öktem'e kızgındırlar. Onun yüzünden canlarından, mallarından olacaklarını düşünürler. Onlara göre Öktem kendi ailesine zarar vermekle kalmamış, şimdi de obadaki diğer insanlara zarar verecektir.
Andakan'ın gücünü bozkırdaki herkes bilmekte ve ondan çekinmektedir. Fakat Öktem Andakan'dan korkmaz ve savaş hazırlığına başlar...

Mağarada, Tanrı tarafından verilen kutsal cevheri ilahi bilgiyle işleyip o güne kadar görülmemiş şekilde ve sağlamlıkta kılıçlar yapar. Bunların ilki olan kızıl saplı kılıcı kendisi alır, gök olanı Bazgan'a, ak olanı Temir'e ve kara olanı da Aybars'a verir. Gün geçtikçe Öktem'e inananlar da artmaktadır. Bunlardan biri de Koca İnal'dır.

Andakan'ın askerleri, Öktem'in askerlerinden çok fazladır. Fakat Öktem'in askerleri askeri araç-gereç açısından Andakan'dan üstündür. Öktem'in hazırladığı kılıçlar, oklar ve zırhlar Andakan'ın askerlerinde yoktur. Sonunda Andakan mağlup olur.
Andakan Tigin, Aşena'yla olan düğününde giymek üzere hazırlattığı altın elbiseyi de bırakıp savaş meydanından kaçar. Bu kutlu zafer obadakileri şaşkına çevirmiştir. Öktem'in vahiy aldığı Tanrı'sına inananların sayısı bir anda katlanarak artmaya başlar. Savaş sonrası ganimet obadakiler arasında paylaştırılır. Esirler serbest bırakılır. Obada ziyafet verilir. Tigin'in altın elbisesi ise Öktem tarafından bir yere götürülüp gömülür...

Issık'ta bulunan Dolunay, rüyalarında sürekli Aşena'yı görmeye başlamıştır. Aşena ve yanındaki tanımadığı kişi sürekli onu çağırmaktadır. Bu rüyaların etkisiyle artık dayanamaz ve kardeşi Burçin'le, annesi Ilgın'ı da alarak Aladağ'a gelir. Öktem'i görünce rüyalarında gördüğü kişinin kim olduğunu anlar.

Andakan Tigin kızlarını ve annesini her yerde aratır, ama bulamaz. Aladağ'a kaçmış olabilecekleri aklına gelmez. Fakat burada yine Kam Koray devreye girer ve fitne için elinden geleni yapar. Obada Dolunay'ı görünce, onu daha önce Andakan'ın yanında gördüğünü hatırlar. Hemen Andakan'a haber götürür. Andakan bu duruma çok kızsa da biraz beklemenin akıllıca bir iş olduğunu düşünür. Kam Koray'ı Öktem aleyhinde çalışması ve Öktem'in yaptığı kılıçlardaki cevherin sırrını öğrenmesi için tekrar obaya gönderir...

Dolunay, ilk gördüğü günden beri Öktem'e âşıktır. Fakat bunu dillendiremez. Çünkü kendisi de, Öktem de evlidir. Fakat bir süre sonra ona olan aşkını, ilahi aşka çevirir. Tanrı aşkı için, Tanrı'nın elçisi olduğu için sever Öktem'i. Artık yüreği Öktem'in ötesinde Tanrı aşkıyla dolmuş ve o da Öktem'in yoluna, kutlu yola girenlerden olmuştur.

Dolunay'ı eşinden kıskanan ve o güne kadar Öktem'e ikrar vermeyen Gülçiçek de, Dolunay'ın aşkındaki yüceliği görünce nihayet gerçeği anlar ve o da Öktem'in peygamberliğini kabul eder. Şahadet kelimesini getirerek eşinin yoluna, o kutlu yola girer...

Daha fazlasını okumak istiyorsanız Ahmet Turgut'un kaleme aldığı BOZKIRIN SIRRI TÜRK PEYGAMBER adlı romanı okumalısınız. Profil Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. 472 sayfadır.

Rüştü Kam

Rüştü Kam'in ha-ber.com'da yayınlanan tüm yazıları

2 yorum:

  1. ÖZET İÇİN TEŞEKKÜRLER ÇOK İŞİME YARAYACAK :)

    BOR FEN LİSESİ ÖĞRENCİLERİNE SELAMLAR (Salih)

    YanıtlaSil
  2. İşinize yaraması geni mutlu etmiştir...

    YanıtlaSil