17 Kasım 2018 Cumartesi

BERLİN TÜRK ŞEHİTLİĞİ ve KÜLTÜR VE TURİZM ATAŞESİ 2018

‘Mezâristan-ı İslamî’ye’ / İslâm mezarlığı

Osmanlı İmparatorluğu’nun  Berlin ilk Daimi Büyükelçisi Giritli Ali Aziz Efendi 29 Ekim 1798 yılında vefat eder.  ‘Tempelhofer Feldmark’a  şimdiki Urban sokağı ile Blücher sokağının arasındaki mezâr yerine 30 ekim salı günü defnedilir. 1804 yılında Prusya Krallığı nezdindeki ikinci Osmalı Maslahatgüzarı Mehmed Esad Efendi de vefat edince aynı yere defnedilir. Dönem, III.Selim dönemidir. Araya savaşlar girer ve zamanla bu mezarlar unutulur.  Aradan 38 sene geçmiştir. Birgün (1836) tarla haline dönmüş mezâr yeri  bir çiftçi tarafından tesadüfen keşfedilir. Çiftçi durumu yetkililere haber verir. Bizimkiler gibi mezar taşlarını ev veya bahçe duvarlarında kullanmaya kalkmaz. 

Prusya Kralı III. Wilhelm mezarflığa sahip çıkar; koruma altına aldırır ve ağaçlandırır. 1839 yılında Büyükelçilik Kâtibi Rahmi Efendi ve daha sonra vefat eden hariciye görevlisi Aziz Ağa vefat edince  bu mezarlığa defnedilirler. 1853 yılında Almanya’da öğrenim gören Rasim Efendi de buraya defnedilince sayı yükselmeye başlar ve yetkili taraflar mezarlığın başka bir yere taşınmasına karar veririler. Dönem  Sultan Abdülaziz  dönemidir. Yer bulunuyr ve  Osmanlı Elçisi Aristaki Bey’in de bulunduğu bir tören ile ‘Mezâristan-ı İslamî’ye, adı ile (19 Aralık 1866)  mezarlık bugünkü yerine taşınır. Mülkiyet Osmanlı İmparatorluğu’nundur. (Colombiadamm 128 ) 

Sultan Abdülaziz’in emri ile (1867) burada medfun olanların anısına Mimar Voigtel tarafından bir âbide inşa edilir. Mezârlıktaki bu sekiz köşeli Abide’deki kitabelerin bir yüzünde şöyle yazar:
“Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’nin Prusya Devleti nezdinde Fevkalâde Murahhas Orta Elçisi olduğu halde terk-i dağdağa-i cihan eden Ali Aziz Efendi. Hicri 1213.”


7 mart 1924 tarihinde Büyükelçilik din görevlisi Hafız Şükrü Efendi de vefat eder ve  bakımını yaptığı bu mezârlığa defnedilir. Şükrü Efendi’den sonra 1930’a kadar mezârlığın bakımını Alman eşi Nûriha Hanım yapar ve ondan sonra da Nûriha Hanımın kızkardeşi bu görevi sürdürür ve 1965 yılında  bu görevi vefakâr ilk nesil göçmen Türk işçileri devralır.

1921 yılında Ermeni  Soğomon Tehliryan tarafından Berlin’de öldürülen Talat Paşa da buraya defnedilmiştir. 1943 yılında Türkiye’ye nakledilmiştir. Yine, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de yaralanıp Belin’de tedavi görürken vefat eden ve bu mezarlığa defnedilen Zeki Memduh Bey ve Süleyman Efendi’nin mezârları da 1976 yılında Türkiye’ye nakledilmiştir.

1942 yılında mezârlıkta 35 Türk ve 69 diğer (İran, Pakistan, Arap, Afgan, Kırım, Filistin, Mağrip, Türkistan, Kazak, Sudan ve sair) müslüman kökenli mezar sayısı tesbit edilmiştiştir.
Mezarlığa 1867 yılında Sultan Abdülaziz’in fermanıyle yapılan abide anıt zaman zaman tamirat görmüştür. İkinci Dünya Savaşı’ndan etkilenen anıtın savaş sonu yapılan tamiratı en son 1987 yılında Berlin Senatosu tarafından yapılmıştır. Tamirata 350 bin Mark harcanmıştır. 

Bugünkü adıyla Berlin Türk Şehitliği  Türkiye’nin, Türkiye dışındaki önemli topraklarından biridir. Ancak geçmişi itibariyle çok önemli olan  mezarlık, anıt ve  mezar taşları bugün itibariyle (15.11.2018)   oldukça gariptir, bakımsızdır, sanki terkedilmiş gibidir.  Berlin Senatosu tarafından 350 bin Mark  harcanarak tamir ettirilen o tarihi anıt, maalesef bugün delik deşik olmuş durumdadır. Mezar taşlarındaki yazılar yok olmak üzeredir. Yani, tarih 300 bin Türkiyelinin, Büyükelçilik ve Başkonsolosluk görevlilerinin gözü önünde yok olup gitmek üzeredir.  

Tarihi yok etmek konusunda üstümüze yoktur bizim, onu bilirim. Başta Giritli Ali Aziz Efendi olmak üzere mezarlıkta medfun olan şahıslar için yapıln  anıtın tanıtım kimliği bile maalesef yazılmamıştır.  Kimse ne olduğunu bilmiyor. Ortada duran bir direk gibi görüyorlar anıt. 

Berlin’de Kültür Ataşemiz de var
Berlin’de ne gibi çalışmalar yapıyor Türk Kültürü adına Ataşemiz onu bilmiyorum. Ataşemiz, I.Dünya Savaşı sırasında Wünsdorf/Zossen’de Müslümanlar için yapılan Halbmondlager Esir Kampı (HİLAL) Camii‘ne gitmiş midir? 

Ateşemiz Almanya’daki Türk izlerini takip etmiş midir? Bu konularda hazırladığı ve bize ulaştıramadığı broşürler var mıdır Turizm ve Kültür Ataşeliği’nde. Berlin’e ilk gelen Türkler Ali ve Hasan ile  ilgili bir çalışması var mıdır Ataşemizin onu da bilmiyorum.
Ataşemiz, Türk Şehitliği’ndeki tarihi mezar taşları ve anıt için ne gibi girişimlerde bulunmuştur bugüne kadar onu da merak ediyorum. 

Konu ile ilgili www.ha-ber.com internet sitesinde  bundan önce de yazdım. Ses çıkaran olmadı. Geçtiğimiz hafta G.Aziz Efendi’nin ruhuna Fatiha okumak için tekrar gittiğimde içim parçalandı. Anıttaki delik sayısı fazlalaşmış, Hafız Şükrü Efendi’nin mezar taşı üzerindeki yazılar neredeyse tamamen kaybolmak üzere. Diğer mezar taşlarını da aynı akibet bekliyor. 

Bir kez daha yazarak sorumsuz sorumluların dikkatini çekmek istedim. Belki sorumluluk bilinciyle vazife yapan bir devlet yetkilisinin dikkatini çekerim de tarihe mal olmuş değerlerimiz için bir görev yapmış olurum diye düşündüm. 


Teklifimdir:
Türk Şehitliği ismi de değiştirilmelidir. Orada şehit yoktur. Eski ismi verilmeslidir. ‘Mezâristan-ı İslamî’ye’ / İslâm mezarlığı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder