17 Şubat 2014 Pazartesi

ETİ HELAL KILAN NEDİR? (I)



Allah‘ın yarattığı ve haram kılmadığı bütün nimetler bizlere helaldir. Nitekim sığır, deve, koyun, keçi gibi hayvanların etleri de, biz insanlar için helal olan nimetlerdendir. Kur'an, haram olan bir şeyi helal, helal olan birşeyi de haram kılmama konusunda bizi şiddetle uyarır ve şöyle der:

"De ki: "Peki, Allah'ın size ihsan ettiği rızıklardan, bir kısmını helâl, bir kısmını haram yapmanıza ne dersiniz?"De ki: "Allah mı sizin böyle yapmanıza izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" (Yunus 59)

"Kendi dillerinizin yalan yanlış nitelendirmesiyle uydurduğunuz yalanı Allah'a mal ederek "bu helâldir, şu haramdır" demeyin. Çünkü Allah adına yalan söyleyenler asla iflah olmazlar."(Nahl 116)

"Allah adına yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalan sayandan daha zalim kim olabilir ki? Şu muhakkak ki o zalimler felâh bulamayacak, muratlarına eremeyeceklerdir." (En'am 21)

Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi Allah hüküm koyma, haram ve helal kılma konusunda yetkinin tamamen kendisinde olduğunu insanlara, özellikle de Müslümanlara deklare eder. Hatta Peygamber'ine bile bu konuda gözdağı verir:

"Şimdi o, (kendisine bunu emanet ettiğimiz kişi,) (kendi) sözlerinden bir kısmını Bize isnad etmeye kalkışsaydı, o'nu sağ elinden yakalardık; ve şah damarını kesiverirdik; ve hiç biriniz o'nu koruyamazdı!" (Hakka 45-47)

Bu ayetlerin ışığında konumuza yaklaşmak gerekir. Konumuz helal kesimdir. Hemen şunu söyleyebilirim, böyle bir terim İslâmî değildir. Kesimin helali- haramı olmaz. Allah'ın koyduğu kurala uymadan yapılan kesimden sonra haram olan et olabilir. Burada bakmak lazımdır, ihlal edilen kural nedir? Söylenildiği gibi besmele çekmeden kesmek mi, yoksa Allah'tan başkası adına kesim yapmak mı? Bu kural ibadet maksadıyla kesilen hayvanlar için midir, yoksa ticaret maksadıyla kesilen hayvanlar için de geçerli midir? Besmelenin imani boyutu nedir?
Bahse konu olan mesele nedir?. Kur'an durduğu yerde helal olan bir şeyi niçin haram kılmıştır? Bu sorulara cevap arayarak konumuzu açıklayalım:

İslamiyet'ten önce , Arapların büyük çoğunluğu puta tapıcıydı ve her kabilenin kendine özgü putu bulunurdu. Kâbe, Araplarca kutsal sayılırdı. Burada Arap kabilelerinin putları bulunurdu.

En önemli putlârı "Hubel,Lat,Menat,Uzza"dır. Araplar putları ziyaret için Kâbe'ye gelirler ve kurban keserlerdi. Ziyaret zamanlarında kabileler arası çatışmalar yapılmazdı ve bu sebeple bu zamana, Haram Ayları denilirdi. Puta tapıcılık yanında, Mecusilik Zerdüştlük, Musevilik, Hristiyanlık gibi dinler de yaygındı. Ayrıca az sayıda Hz. İbrahim'in dinine inananlar da vardı. Bunlara " Hanif " denilmiştir.

Putun huzurunda yalvarmak, yakarmak, belâ ve musibetler anında yardım etmesini, sıkıntılarını gidermesini istemek; Kâbe'deki putları ziyaret etmek, onların etrafında tavaf etmek, onlara secde etmek, yakarmak, putlar adına, onlara yakın olmak için kurbanlar keserlerdi.

Putperest Araplar, yiyecek ve de içeceklerinden, ya da ekin ve hayvanlardan bir miktarını da putlara ve Yüce Allah'a verirlerdi, Kur'an-ı Kerim, bunu da dile getirmekte ve yasaklamaktadır:
"Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan kendilerince Allah'a bir hisse ayırdılar da, kendi batıl iddialarınca: 'Şu, Allah'ın' dediler, ‘şu da (ulûhiyette ortak edindikleri) putlarımızın.' Ortakları için ayırdıkları, Allah'ın hissesine konulmaz, ama Allah'a ait olanlar ortaklarının hissesine aktarılır. Bunlar ne kötü hüküm veriyorlar!'" (En'am, 136)

Müşrikler, putları için hayvan keserlerken seslerini yükseltip putlarının adlarını zikrederlerdi. Ve şöyle derlerdi: "Lat, Menat ve Uzza adına," Hatta hayvanı keserken bunu açıktan söylemezlerse o hayvanı ilahlarından başkası adına kesilmiş kabul ederlerdi ve etini yemezlerdi.

Sırf bu sebepten dolayı, eğer bir kişi, bir Müslüman herhangi bir hayvanı, müşriklerin yaptığı gibi, Allah'tan başkasına yaklaşmak gayesiyle keserse, kesen kişi müşrik ve kestiği hayvan da leştir, haramdır. ki Kur'ân-ı Kerim'de:

"Putlara ait sunaklarda kesilen hayvanların etleri size haram kılındı." (Maide, 3) buyurularak, böyle bir davranış şiddetle yasaklanmıştır.

Daha açık bir ifadeyle hayvan kesilmeden önce bizler için helaldir. Bu hayvanı besmeleyle kesmemiz, haram olan bir şeyi helal duruma getirmek için değildir. Kurban edilecek olan hayvanın Allah'tan başkası adına kurban edilmediğini ilan etmek içindir.

Ben burada, etin nasıl helal olacağı üzerinde değil, nasıl haram olduğu üzerinde duracağım. Çünkü kesilen hayvanların etlerini haram durumuna getiren fiilleri /davranışları bilir ve bu fiillerden/davranışlardan sakınırsak, haram hududlarına girmeyen et zaten helallik vasfını kaybetmeyecektir.

Kur'an'ı Kerim'in muhtelif yerlerinde açıkça zikredildiği gibi Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlarin eti, Müslümanlar için haramdır. Ancak bu ayet-i kerimelerden hareket ederek "Sadece Allah'ın adıyla kesilen hayvanlar helaldir" diyemeyiz. Çünkü burada, ayet-i kerimelerde kesilen hayvanların helal olmasıyla ilgili fiil değil, haram olmasıyla ilgili fiil beyan edilmektedir. Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar Kur'an'da belirtildiği gibi elbette Müslümanlar için haramdır ve Müslümanlar bu haramdan şiddetle sakınmalıdırlar.

Mekke döneminde nazil olan "...Üzerine Allah ismi anılanlardan yiyin (En'am 118) ve "... Üzerine Allah'ın ismi anılmadığı şeyi yemeyin..." (En'am 121) mealindeki ayet-i kerimeler Müslümanların içinde bulunduğu konuma göre değerlendirilmesi gereken ayet-i kerimelerdir. Çünkü bu ayetler Mekkidir ve Müslümanların söz konusu haramdan nasıl sakınabileceklerini beyan etmektedir. Konu ile ilgili Medine'de inen ayetler ise bir nebze ruhsatlarla yumuşatılmıştır, Ehl-i Kitap kavramıyla yumuşatılmıştır. Putlar az da olsa fonksiyonlarını yitirmiştir Medine'de.

Meseleyi örneklendirecek olursak çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşayan bir Müslüman, kasaptan et alırken ve lokantada et yemeği yerken, bu etin nasıl ve ne şekilde kesildiğini araştırmakla mükellef değildir. Çünkü o ülke Müslümanların ülkesidir. Buradaki genel mükellefiyet devlete ait olup, devlet konuyla ilgili tebliğini ve tahkikatını Müslümanlar adına zaten yapacaktır.

Çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede yaşayan Müslümanlar, bulundukları toplumun genel yapısını ve konuya olan yaklaşımlarını dikkate almalıdırlar. Şayet bulundukları toplumda kesilen hayvanlar, Müslümanların yaşadığı Mekke toplumunda olduğu gibi, genel olarak Allah'tan başkası adına kesiliyorsa, bu toplumun kasaplarındaki veya lokantalarındaki etler Müslümanlara haramdır, değilse helaldir. Bu durumda Ehl-i Kitab'ı tanımlayarak konuyu anlamaya çalışmak gerekecek:

Devam edecek

  
Rüştü Kam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder