24 Kasım 2010 Çarşamba

ADEM OLMAK

ADEM OLMAK Yazdır E-posta
(c) ha-ber.com
 
 
 
ADEM OLMAK

Omurga: Yeryüzünde, ‘bazı canlılarda' bulunan bir mekanizmadır!..
Canlıları omurgalılar ve omurgasızlar diye de sınıflandırmak mümkündür.

Omurgalılar, sırtları boyunca uzanan omurgalarıyla tüm öbür hayvanlardan ayrılırlar. Omurga, kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan iskeletlerinin en önemli bölümü ve temel eksenidir. Omurgalılar genellikle omurgasızlardan daha iri ve daha karmaşık yapılıdır.


Omurga, içindeki kanalda yer alan ve sinir sisteminin en yaşamsal bölümlerinden olan omuriliği korur. Omurilik, gövde ve uzantıları ile beyin arasında bir sinir köprüsü kurar.
Bu geniş hayvan grubu balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerden oluşur.

Omurgasızlar, bir omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iskelet bulunmaz. Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış yapı bulunur.

Omurgasız hayvanlar yumurta ile çoğalır. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevremizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Ahtapot, yengeç, ıstakoz, midye, denizkestanesi, denizyıldızı, süngerler, denizanası ve mercanlar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem bacaklılar ve solucanlardır...

Konumuz elbette omurgalı ve omurgasız hayvanlar değil. Biyolojik olarak omurga ne işe yarar, omurgalı hayvanlar hangileridir, omurgasız hayvanlar hangileridir bir göz atalım istedim: Çünkü bu yazımda omurgalı insanlardan bahsedeceğim... Omurgasız insan da olur mu? diyeceksiniz, okuyalım ve görelim...

Allah, ayetlerinde, ‘kâinatın en şerefli mahlûku' olarak nitelendirdiği ‘insan'ı tasarlarken, ‘omurgayı' esas aldı!
Dik' dursun,
eğilmesin',
bükülmesin',
kırılmasın' diye o harika yaratığı, bir ‘omurga' üzerinde biçimlendirdi!

Adam olmak için;
sadece ‘iki ayak',
iki göz',
iki kulak',
burun've ‘ağız' yetmez!..

*‘Adam' olmanın birinci şartı, ‘insan' olmaktır!..
Yani; ‘insanlık' değerlerini ‘özünde' toplamaktır!..

*‘Adam gibi adam' yani âdem olmanın ilk şartı ise ‘omurgalı' bir varlık olmanın şuuru ile hareket etmektir:
Yalan dünyanın ‘sahte' görüntüsüne itibar etmemektir!
hakkın', ‘hakikatin' peşinden gitmektir!..
‘Hak' bellenen yolda ‘yalnız' yürümektir!..
‘Meşhur', olmak ‘ünlü olmak', ‘anlı-şanlı olmak', ‘namlı' olmak ile ‘gerçekten büyük olmak' arasındaki ‘kalın çizgiyi' iyice idrak etmektir!..
Olduğu' gibi görünmek, ‘göründüğü' gibi olmaktır!..
Korkaklığa',
namertliğe',
kalleşliğe' prim vermemektir!..

Hakiki kahramanlığın ‘saldırıp, bir daha geri dönmemek olduğuna' inanmaktır!..

Adam gibi adam;
giyinişi' ile
cebindeki parası' ile
boyu posu' ile
güzel konuşması' ile tanınan biri değildir!..

Âdem:

* Diyojen'in gündüz vakti ‘mum' ile aradığı adamdır!..

*Onun hayatı
‘nokta' gibidir, hiçbir zaman ‘virgül' gibi eğri olmamıştır!..

*
Düşman bellediği ‘düşmanları' onun sırtını hiçbir zaman yere getirememiş, fakat ‘dost gibi gözüken' düşmanları onu hep ‘kalleşçe' arkadan vurmuşlardır!..

*O nun
‘Merhameti' ve ‘şefkati', ‘iyi niyeti' daima istismar edilmiştir!..

*O karşılaştığı bütün güçlüklere rağmen adam gibi adamdır, hiç bir zaman ‘eğilmez', her zaman ‘dimdik' olarak ayakta kalmaya özen gösterir!..

*O ‘Bütün ‘olumsuzlukları' olumluya çevirmeye çalışır!..

*O aynı zamanda ‘azimlidir' ve ‘kararlıdır!..

*
Âdem gücünü;
oturduğu koltuklardan',
bulunduğu mevkilerden' almaz, o onlarla alay eder,
o oturduğu koltuğa ‘güç' ve ‘şeref' katar!..

*O üzerindeki ‘makamların' ve ‘mevkilerin' önünde gözü kapalı diz çökmez!.. Boyun eğilecek yegâne varlığın Allah olduğuna inanır!..

*Adam gibi adamların karakterinde;
bukalemunluk',
ikiyüzlülük',
kahpelik' ve ‘kalleşlik' yoktur!..

*
O çevresinde ‘Doğrucu Davut' olarak tanınır!..

*
Adam gibi adamlar, çevresindekilerin ‘alkış' ve ‘yuhalamalarına' pek fazla önem vermezler!.. Bilirler ki, en küçük bir başarısızlıkta, alkış sesleri bir anda ‘yuhalamalara' dönüşüverir!..

*En nefret ettikleri kişiler, ‘şahsi çıkarları' için vicdanlarını ‘köle' yapmış olan
‘insanımsı' yaratıklardır!..

*Çünkü insanımsı yaratıklar, onları gördükleri her yerde havlayıp ‘saldırıya' geçerler!..

*Adam gibi adamların kulakları, ‘kin' ve ‘intikam' çığlıklarına kapalıdır!..

*Onlar için ‘en sadık yoldaş ölümdür' bundan dolayı seviyesizliklere sadece gülüp geçerler!..

*Onların yolu ‘sarp' ve çetindir!..

Veli hâsıl, ‘adam' olmak, hele hele ‘adam gibi adam', yani âdem olmak, zor iştir:
omurga' sahibi olamayan,
dik' duramayan,
kula kul olmayı' kendisine ilke edinen,
başkalarından' emir alıp onların ‘borusunu' öttüren,
gelene ağam, gidene paşam' demeyi marifet sayan insanlar, omurgasız insanlardır. Bu insanlar adam olamazlar.

Adam gibi adam olmak;
iktidar sahiplerinin' etrafında oluşan, ‘düzenbaz', ‘yağcı', ‘dalkavuk', ‘yardakçı' tabakası ile el ele verip, günlük ihtiyaçlara göre ‘rotasını' tayin eden sürüngenlerin ağızlarına alacakları, ‘ayağa düşürecekleri' basit bir vasıf değildir!..

Bazı insanlar görürsünüz, yüzyüze konuştuğunuzda cins bir arap atı intibaı verir size, arkasını dönüp gittiğinde, izinden Kıbrıs eşeği olduğunu anlarsınız.

Ne mutlu,
‘adam gibi adam' olmayı ilke edinenlere!..
 
Rüştü Kam
 
 

 







  Yorumlar (5)

 1 Örnek insan
Yazan Abdurrahman Akgül.Berlin/Alman, 26-02-2010 23:39
Peygemberlerin ortak özelliklerinden birisi de bildiğim kadarıyla "zulme dik duruşuyla başkaldırmak". Peygamberimizden fiili olarak biz dik duruşun nasıl olması gerektiğini örnek aldık. Siz de münasip bir lisanla bize tekrar bu duruşu çok güzel bir şekilde hatırlattınız.
Teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım
 2 Mustafa Ekşi'ye cevap
Yazan Rüştü Kam, 23-02-2010 23:39
Sevgili Mustafa Ekşi,
Sevgili Muftafa Ekşi,
senin de vurguladığın gibi, insanların duruşu belli olmalıdır. Rüzgarın estiği yöne göre eğilen bükülen insanları Allah makbul insan olarak kabul etmiyor.

Mekke'de müslüman olanlar "Allah bir" dediğininde, Mekke'de yer yerinden oynuyordu. bugün bir buçuk milyar insan "Allah bir" diyor ama kimsenin kılı bile kıpırdamıyor: Çünkü, günümüzün müslümanlarının çoğunluğu omurgasız.

Bu müslümanlar sürüngen cinsinden, sürünmeyi daha çok seviyorlar.

Muhammed İkbal der ki: "Kaç müslümanlardan sığın müslümanlığa."

Kaçılacak olan müslümanlar işte bu omurgasız müslümanlardır.

Allah onların şerlerinden müslümanları ve insanlığı korusun.

Ben sana bir fıkra anlatayımda biraz gülelim: Şair Eşref Kıbrıs'a gider, dostu Kâmil Paşa'da onu uğurlamaya gelir.
-Var mı bir isteğin? sorusuna K'amil Paşa,
-gelirken bana bir Kıbrıs eşeği getir der.

Dönüşte karşılamaya gelen Kâmil paşa Şair Eşref'e sorar, -eşeğimi getirdin mi? Şair Eşref cevap verir,
-kusuruma bakma paşam seni görünce aklıma geldi, der.

Kamil paşa bu cevabın altında kalmaz.
-Zararı yok sen geldin ya....
 3 Saban Turhal'a cevap
Yazan Rüştü Kam, 23-02-2010 14:36
Saban bey,
Allah seni yolunda daim eylesin. Okumak Allah'ın kullarından istediği ilk ameldir. Müslüman okumak zorundadır. Müslümanın okumayanından müslümanlara ve insanlara hayır gelmez. O aklını birilerine kiraya vermekten hoşlanır. Onun iradesi ipotek altındadır. Onlar köle ruhlu insanlardır.

Sen okuyan ve de yazan birisisin bundan dolayı önce seni tebrik ederim.

Tarikat konusuna gelince: Tarikat bir kurumdur. Allah'ın "oluşturun" dediği cemaat değildir. Tarikatlar dini organizasyonlardır. Tarikatlar kendi kurumları içindeki insanların iradelerini ipotek altına alırlar.

Çoğunun amacı, müslümanları dîne yaklaştırmak değil dinden uzaklaştırmaktır. Tarikatları yönetenler daha ziyade resmi kurumlardır! Çünkü: Tarikat şeyhlerini elde eden herhangi bir resmi kurum ve kuruluş kitleleri istedikleri şekilde yönlendirebilirler.

Tarikatlar, tasavvufla iştigal ettiklerini söylerler. Tasavvuf ise, insanı Allah-ü Teâlâ'dan uzaklaştıran şeylerin hepsini terketmektir.

Yalan, gıybet, haksız kazanç, gurur-kibir, alavere dalevere gbib sıfatlar bu insanların sıfatı değilse o insanlar iyi insan olma yolundadırlar, heniz iyi insan olamamışlardır:

Çünkü, iyi insan olabilmek için, insanların hayrına çalışmalar yapmak gerekir. İyi insan yardımlaşmayı sever, tebessümü yüzünden eksik olmaz, elinde olanı komşusuyla, arkadaşayla , insanlarla paylaşır. Yardım severdir. İnsanlar arasında ayırım yapmaz....

Etrafında gördüğün bu kişiler bu şekildeki bir tasavvufun tarifi içine giriyorlarsa o insanlara yakınlaşmanın zararı yoktur.

Ancak bu insanlar bir araya geliyor ve sadece zikirle uğraşıyorlar da insanların arasına karışıp o insanların problermlerini çözmek için uğraşmıyorlarsa, sen o insanlardan uzak dur.

Günümüz de bu tür organizasyonlar çoğaldı. Tarikatların çoğu, insanların cebindeki paraya göz dikmiş durumdalar.... Dîni ve Dînce kutsal sayılan şeyleri istismar ediyorlar.

Senin tarikatın Allah'ın yolu olsun. Sen KURÂN NE DİYORSA ONU YAP. Senin şeyhin Kur'an olsun. Şeyhi Kur'an olana başka şeyh gerekmez.

Daha geniş malumatı başka bir yazımızda ele alalım. Hoşca kal, sağlıcakla kal...
 4 mesaj iceren yazi...
Yazan Mustafa eksi, 23-02-2010 03:16
Adem oldugumuzdan süpheye düsürdun bizi hocam :)

Bir ara ayaga kalktim söyle bir kaburgama baktim ,araya sinirler sikismis sol bacakta bir cekme var ama ,herseye ragmen dik duruyoruz .

Ademlerin icinde cins arab ati oldugunu da sizden ögrendim :)
Semeri altindan olan esek oldugunu hep esek kaldigini biliyordum ademlerin icinde :)

Bu yaziyi okuyunca ,aklima aziz nesinin hikayeleri geldi ,
yani yaziniz dini icerikten cok mesaj veriyor .

Yazilarinizin arasira siradisi olmasi okuyucunuz olarak habercomu renklendircektir.

Kaburgali ademlerin cogalmasi dilegi ile..........
 5 Hocam elinize saglik
Yazan Saban Turhal, 22-02-2010 20:10
Kiymetli Rüstü hocam,cok güzel bir yazi yazmissiniz tesekkürler.Hocam son seneler de Almanyada BIR DEN cok Tarikat yapilanmalari ortaya cikiyor,nerden rüzgar aliyorlar sezemedim,Almanyada Büyük denen cami dernekleri maalisef ic kavgalara düstükleri icin gencler bir bosluktalar,bunlari firsad bilen bazi cevreler Tarikat adi altinda örgütleniyorlar. sizden ricam TARIKAT LARI ve Tarikat konusunda bizleri bilgilendirirseniz memnun olurum.SERIAT ESITTIR TARIKAT sözü dogrumudur veya ne anlama geliyor. saygilarimla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder