24 Kasım 2010 Çarşamba

HACC II

  HACC II
  Degerli ha-ber.com okurları, Hacc konusu ile ilgili soruların çokluğu nedeniyle tekrar konuyu ele almak benim çin zaruret oldu. Birinci yazımda ele alamadığım bazı konuları bu yazımda ele alarak sorulara cevap vermiş olacağım.
Hacc, belli bir zaman diliminde Kabe'ye yapılan bir ziyarettir. Hacc, yapmaya gücü yeten, oraya gitmeye yol bulabilen kullar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır.1 Hacc, gücü yeten müslümanların üzerine farzdır. Bun kavram geniş manaları içeren bir kavramdır. Sadece zenginlik olarak meseleye yaklaşmak manayı daraltır. Müslümanlar, Allah'a kaşı sorumluluklarını, Allah'ın tüm şartları ve düşünceleri bildiğini, vicdani kanaatlerden de mesul olduklarını göz önünde bulundurup, "yol bulabilme ve güç yetirme" kavramını en iyi şekilde değerlendirecek ve kendilerinin Hacca gitmeye güçlerinin yetip yetmediğine karar vereceklerdir.
Hac, İbrahim Peygamber döneminden beri yapılan bir ibadettir.2 Kabe'de Hz. İbrahim'in makamı ve apaçık deliller vardır. 3
Bilinen aylarda Hacca gitmek, izdihamı önleyecektir
Allah Haccın bilinen aylarda yapılması gerektiğini söyler.4 Günümüzde hacılar, Haccın kısa bir süreye sıkıştırılması yüzünden kalabalıktan birbirlerini ezmekte, birçok ölüm vakası meydana gelmekte ve hacılar perişan olmaktadırlar. Hz. İbrahim döneminden beri uygulanan Haccın bilinen aylarda olduğu söylenir.
Hac aylarının bilinen aylarda olmasından kasıt, aynı zamanda bu ayların haram aylar olmasındandır. Haram aylarda savaşmak yasaktır. Bu yasak Hac görevinin yerine getirilmesine imkan sağlamaktadır. Kabe'nin etrafındaki kavimler haram aylara riayet ederek, Hac ibadetinin durmamasını, kendi çekişmelerinin kişileri Hacdan alıkoymamasını sağlamaktadırlar.5
Zaten bu ayların haramlığı da Hacla ilgilidir
Haram aylardan bahseden Bakara Suresi 194. ayetten iki ayet sonra Hacdan bahsedilmesinden, Bakara Suresinin 217. ayetinde haram aylarda savaşmanın büyük suç olduğunun vurgulanmasından, Haccın yapıldığı bölgedeki Mescidi Haram'a ulaşılmasının engellenmesinden bahsedilmesinden, Maide Suresinin 2. ayetinde haram ayın ve Hac ibadetindeki ihramın beraber anılmasından, yine aynı surenin 97. ayetinde haram ayların ve Hacda ziyaret edilen Kabe'nin beraber anılmasından, bilinen Hac aylarının haram aylar olduğu anlaşılır. Zaten bu ayların haramlığı da Hacla ilintilidir.
Tevbe Suresi'nin 2. ve 36. ayetlerinden ise bu ayların arka arkaya gelen üç ay olduğunu anlıyoruz. Bazıları bu ayların dört olduğunu söyler. Bu aylar, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bakara Suresinin 189. ayetinden bu üç ayın, Ay (kameri) takvimindeki "aylar" olduğunu anlarız. Yani Hac art arda gelen üç ayda yapılan bir ibadettir. Bu üç ay aynı zamanda içinde savaşılmasının haram olduğu aylardır.6 Yani Hac bu üç ayda yapılması gereken bir ibadettir. Ayrıca Kur'an Tevbe Suresi nin 37. ayetinde haram aylarla oynanmasını kötü bir fiil olarak takdim etmektedir.
Hacda kavga, kötülüğe sapma, eşler arasında cinsel ilişki yasaklanmıştır.7 Hac kişinin davranışlarına dikkat etmesi gerektiği, insanlarla bir arada sorun olmadan yaşamanın sınavının verildiği bir ibadettir.
İhram elbisesini giymek Farz değildir
Hac ibadeti sırasında kişi, kendisine helal olan bazı şeyleri de haram eder. "Eşlerin cinsel ilişkiye girmesi" ve "kara avı"8 gibi... Buna ihram denir. Hacının ihramda olması budur. Fakat günümüzde belli bir elbiseye de ihram adı verilerek bu elbisenin giyilmesi farzlaştırılmıştır. Eğer Allah, Hacda böyle bir elbisenin giyilmesini isteseydi, onun giyilmesi gereken bir elbise olduğunu söyleyerek, şüpheye meydan vermeden bunu açıklardı. Böyle bir izahın olmaması ve bu kelimenin sözlük manasının, Kuran'daki anlatımla tam örtüşmesi yüzünden ihramın; belli bir süre içinde, belli şeylerin yasaklanması dışında bir manası olmadığını anlarız. İhram sırasında yasak olan şeylerin biri de avdır. Bu av bir tek kara avını kapsar, h deniz avı yapılabilir.
Kim ihram sırasında kara avı yasağını bilerek çiğnerse, cezası öldürdüğü hayvanın bir benzerini Kâbe'ye ulaşacak bir kurbanlık yapmasıdır. Bu benzer kurbanı adaletli iki kişi belirler. Av yasağını çiğneyen kişi bunun yerine yoksulları doyurarak veya onun dengi oruç tutarak bu yasağı çiğnemesinin kefaretini yerine getirebilir. 9 Bu yasağın sebebi, doğayı ve hayvanları koruma altına almaktır. Milyonlarca insanın böyle bir yasakla karşı karşıya olmadıklarını düşünürsek, o bölge de Hacc'dan sonra hiç bir canlının kalmadığı görülecektir.
Hac da, umre de Allah için tamamlanmalıdır
Hac da, umre de Allah için tamamlanmalıdır.10 Bu ibadetleri yapmaları engellenenler kurban keser veya kestirirler. Kurban yerine varıncaya kadar başlar traş edilmez. Hasta ya da başından rahatsız olanlar oruç tutarak, sadaka vererek ya da kurban keserek fidye verme yoluna giderler. Güvene kavuşulduğunda Hacca kadar umre yapmak isteyen kolayına gelen bir kurbanı keser veya kestirir. Bunu bulamayan ise üçü Hacda, yedisi döndüğünde olmak üzere on gün oruç tutar.(Bu ailesi Mescidi Haram'da olmayanlar için geçerlidir.)11
Hacda, her türlü hijyen kuralına dikkat etmek gerekir
Kurbanların üzerine Allah'ın adı anılır ve bunlardan yoksullara verilir ve yenir.12 Hac ibadeti yapılırken kirlerden arınılmalı, adaklar yerine getirilmelidir.13 Kirleri arındırmak genel bir ifade olduğundan birçok insanın buluşma yeri olan Hacda, her türlü hijyen kuralına dikkat etmek iyi olur. Mescidi Haram'a saçların kısaltılmış, ya da traş edilmiş olarak girilmesinden bahseden Fetih Suresi'nin 27. ayeti bu çerçevede değerlendirilebilir. Kabe'nin tavafı (çevresinde yürünmesi) böylece temiz bir ortamda yerine getirilecektir.14 Böylece Kabe'nin etrafı temiz tutulacak ve Hac ibadetinin yapıldığı yerin de tertemiz olması sağlanmış olacaktır. 15
Arafattan topluca inmek
Arafat'tan ayrılıp topluca inilince Meşari Haram'da Allah'ı hatırlamak (zikir) lazımdır. Bu hatırlama Allah'ın bize öğrettiği şekilde olmalıdır.16 Allah'ı nasıl hatırlayacağımızı (zikredeceğimizi), Allah bize Kuran'da öğrettiğine göre, bu hatırlama faaliyeti de Kuran'a uygun olacaktır. Sonra insanların topluca akın ettiği yerden akın edilip Allah'tan bağışlanma dilenmelidir.17 Gerekli ibadetler bitince Allah'ı kuvvetli bir biçimde hatırlamak (zikretmek) gerekir.18
Sayılı günlerde Allah hatırlanır. İsteyen iki gün içinde işini bitirir, isteyen daha geniş bir zamana işini yayar.19 Günün biri Arafatta Vakfe(durmak, düşünmek, dua etmek) için diğeri tavav (Kâbe'nin etrafında yedi kez , Allah'ı hatırlayarak, dua ederek dönmek) yapmak içindir. Ve bu iki fiil Haccın farzını oluşturur.
Safa ile Merve tepelerini ziyaret
Bakara Suresinin 158. ayetinde Safa ile Merve'yi ziyaret etmenin bir sakıncası olmadığı söylenir. Hacıların bu tepeleri ziyaret etme yükümlülüğü yoktur.
Şeytan Taşlama
Şeytan taşlama diye bir faaliyetin Hacla hiç bir ilgisi yoktur. Bu tamamen uydurma bir eylemdir. Kişilerin birbirini en çok ezdiği ve ölümlerin en çok olduğu yerler bu yerlerdir.
Sonuç:
* Şeytan taşlama eyleminden vazgeçilmesi,( taşlamak isteyen için şeytan heryerde vardır) , Haccın üç/dört aya yayılması ve Safa ile Merve arasında koşturmanın farz olmadığının söylenilmesi, Hacerül Esved denilen taşın etrafında yapılan garipliklerin terkedilmesi, tek başına kadının Hacca gidebilmesinin yolunun açılması ve dolayısıyla hülle rezaletinden vazgeçilmesi, yani Hac ibadetinin Kuran'daki aslına döndürülmesiyle; Hacc insanları öldüren, perişan eden bir ibadet olmaktan çıkacaktır.
* Mezheblere göre Haccın Farzları20
Hanefi Mezhebi
Bu Mezheb Kur'an'ın beyanına sadık kalarak Haccın farzını iki olarak belirlemiştir. Arafatta Vakfe ve Ziyaret tavafı. Ancak bu mezhebi kabul eden müslümanlar bir ilaveyle ihram elbisesini giymeyi de üçüncü farz olarak bilirler. Yanlıştır.
Maliki ve Hanbeli Mezhebleri
Bu mezheblere göre haccın fazları dörttür. İhram, Arafaffatta Vakfe, Ziyaret tavafı ve Say.
Şafii Mezhebi
Bu mezhebe göre haccın farzları beştir. İhram, Arafatta Vakfe, Tavaf, Say ve Saçları tıraş etmek/kısaltmak.
Görüldüğü gibi Haccın farzlarında bile bir birliktelik oluşturulamamıştır. Haccı farz kılan Allah Haccın farzını iki olarak belirlediği halde, mezhebler ilavelerle bu farzları birbirlerinden farklı olarak çoğaltmışlardır. Bu durumda hangi mezhebin takipçisi olan müslümanın Haccı tamamdır. Eğer Haccın farzı gerçekten beş ise, Haccın farzını dört ve iki olarak kabul edenlerin Haccı eksik olmuş olmayacak mıdır? Eğer Haccın Farzı gerçekten iki ise diğer mezhebleri kabul edenlere verilen eziyetin sorumluluğunu kim taşıyacaktır?
Güzel koku sürünmek
Hacda güzel koku sürülemeyeceği, dikişli elbise giyilmeyeceği de Kuran'da yer almayan ifadelerdir. Hacdan getirilen zemzem suyunun, koku, takke ve seccadenin kutsallığı, hep uydurmadır. Temel prensibimiz Kuran'ın izahlarını baş üstüne koymak, geri kalan izahları çöpe atmak olmalıdır.
Allah rızasına uygun bir Hacc yapmayı isteyen her müslümana nasip etsin.
Bu köşede sorularınızı cevaplamak her zaman mümkün olacaktır.
 
Rüştü Kam
 
 
Kaynaklar:
1: 3 Ali İmran Suresi 97
2: 22 Hac Suresi 26,27
3: 3 Ali İmran Suresi 97
4: 2 Bakara Suresi 197
5: 8 Enfal Suresi 34, 35
6: 9 Tevbe Suresi 3
7: 2 Bakara Suresi 197
8: 5 Maide Suresi 95
9: 5 Maide Suresi 95
10: 2 Bakara Suresi 196
11: 2 Bakara Suresi 196
12: 22 Hac Suresi 28
13: 22 Hac Suresi 29
14: 22 Hac Suresi 29
15: 22 Hac Suresi 26
16: 2 Bakara Suresi 198
17: 2 Bakara Suresi 199
18: 2 Bakara Suresi 200
19: 2 Bakara Suresi 203
20: İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Prof.Dr. Vehbe Zuhayli, IV.Cilt 1991 İst.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder