24 Kasım 2010 Çarşamba

KURBAN VE MÜSLÜMAN


Yazdır E-posta
ha-ber.com
 
 
 

KURBAN VE MÜSLÜMAN

 

"Kurban"larınızı bulunduğunuz yerde değerlendiriniz...

Bu davranışınız İlahi iradeye daha uygundur...

 
Sevgili dostlar,
20 Kasım 2010 tarihinde geçen sene düzenlediğimiz gibi bu sene de  „Kurban Şenliği" düzenledik. Derneğimizin önündeki caddeyi kapatıyoruz. (Türk Eğitim Derneği, Reuterstr.58  12047 Berlin)
Çocuklar için eğlence yerleri hazırlanacak, halk ve sanat müziğinden örnekler  sunulacak, Karagöz ve Hacivat gölge oyunu sahnelenecek, ayrıca yine çocuklar için resim yarışması  düzenlenecektir. Büyük bir şenlik olacak inşallah.
Kurbanlarımızı ve sözümüzün geçeceği  dostlarımızın kurbanlarını lütfen bu şenlikte değerlendirelim.
Kurbanlarımızın etini Alman komşularımızla birlikte paylaşalım. Böylelikle Alman komşularımızın belleğinde „Kurban"ın kanı değil, tadı kalmış olsun.  
Biz burada yaşıyoruz. Hayırlarımızı verirken, Allah önceliği en yakınımızda olanlara tanıyor: „Sana, neyi infak edip vereceklerini soruyorlar. De ki: "İnfak ettiğiniz mal ve nimet; ana-baba, yakınlar, yetimler, yoksul ve çaresizlerle yolda kalan için olmalıdır. Hayır, olarak yaptığınızı Allah en iyi biçimde bilmektedir."(Bakara 215)
Berlin'de yaşayan insanımıza, akrabamıza ve Alman komşularımıza  karşı görevlerimiz var bizim, lütfen bu sorumluluğumuzu da düşünelim. „Kurban" I sadece et yemek olarak görmeyelim. Sadece et bayramı olarak da görmeyelim Kurban'ı: Çünkü „Kurbanın ne eti, ne de kanı Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan sizin takvanızdır."(Hacc 37)
Buna göre, kurban kesmenin anlamı, Allah isterse en değerli malımızı dahi O'nun yoluna feda edebiliriz, demektir. Tıpkı Hz. İbrahim'in İsmail'i kurban etmeye karar vermesi gibi, gerekirse biz de canımızı seve seve Allah'a kurban verebiliriz demektir. Bir bakıma da kurban malperestlik duygusunu kırmak, Allah'ın rızası karşısında her şeyimizden geçebileceğimizi göstermek anlamına gelir.
Yardıma muhtaç olan insanlara elbette yardım etmek gerekir. Böyle bir yardım farzdır. Ancak; kendi evimizde yangın varken komşunun evindeki yangını söndürmeye gidemeyiz. Oraya bir kova su gönderebiliriz, ama hortumu uzatamayız... Uzatırsak yanarız...
Allah bize öncelikli olarak Pakistan'daki, Afganistan'daki insana niçin yardım yapmadınız diye hesap sormayacaktır. Fakat Berlin'deki insanlara niçin yardım elinizi uzatmadınız, niçin onların geleceğine yatırım yapmadınız? diye soracaktır... Hatta Alman komşunuz Hans'la İslam'ın güzelliklerini niçin paylaşmadınız? Diyecektir.
KURBAN VE MÜSLÜMAN 
Sevgili dostlar,
Pakistan'a, Afganistan'a vb. yerlere devletler de yardım ediyor, Birleşmiş Milletler de yardım ediyor... Oysa bize ve bizin geleceğinize kimse yardım etmiyor, yatırım yapmıyor... Yardımlarımızı yaparken biraz da konuya bu tarafından bakalım...
Sonra yıllardan beri Afrika'da ve Asya'da kurbanlar kesiliyor, sonuç değişmiyor. İnsan yılda bir öğün et yese ne olur yemese ne olur. 364 gün açlıkla mücadele edilecekse bu bir gün et yemenin getirisi ne olabilir?
Yıllardır o insanlara bir lokma et yedireceğiz diye uğraş vereceğimize, bulunduğumuz ülkelerde o kurban paralarıyla özel okullar, üniversiteler, hastaneler açsaydık daha hayırlı bir hizmet yapmış olurduk.
Şimdi o ülkelerdeki gençleri getirip yine kurban paralarıyla buralarda okutabilirdik veya hastanelerde tedavi ettirebilirdik. Bu şekildeki bir uygulama İlahi iradeye daha uygun olurdu.
Allah'a emanet olunuz...
Kurban bedeli 150,00 Euro'dur.
Hesap Numarası: 652024102
BLZ: 10010010
Postbank Berlin   Türkischer Bildunsverein e.V.
Kurban bağışı için Tel.: 030 536 596 45/ 01634604950
Not: Bu şenlikte, kendi derneğini tanıtmak isteyenler için 20 € karşılığında stantlarımız vardır. Sayısı 12 tanedir.  İsteyenler yukarıdaki telefonlarla bizlere ulaşabilirler...
 
Rüştü Kam





 







  Yorumlar (11)


 2 kurbana hayir..
Yazan fatma, 18-11-2010 23:40
istereniz beni kinayin, kizin ama bende fikrimi söylemek istiyorum.. kurban bayraminda kurban edilen o zavalli hayvanciklarin korku icinde ordan oraya kacican hayvanlari görünce, bide cocuklarin gözü önünde kesildiklerini gördükce icim sizliyor:(( kurban bayrami kadar sacma bir bayram olamaz!!! HEM YANI BIDE PARASI OLAN DÜDÜGÜ CALAR MISALI: PARASI OLAN HACA GIDER KURBAN KESER ZEKAT VERIR, VAYYYY GELDI FAKIRLERIN HALINE .kurban bayramlarinda kurban deve koc kesen parali komsularindan bir parca et beklesinler kavurma yapip bayrami senlendirsinler-kurban bayramini kiniyorum, onun yerine baris sevgi yardilasma bayrami olsa, tüm insanlar huzur icinde sakince komsularini sevdikerini , sokak cocuklarini , yetimleri hastalari, yaslilari hatirlasa onlara el uzatsa , bence allah huzurunda daha cok sevaba girecektir
Ben bu kurban bayraminda, yasli yanliz bir bayana bir sepet yiycek aldim, hediye ettim. evini dipten temizledim, ve onun hayir duasini aldim.hem hiristiyanlarin noel bayramida bizim kurban bayramimizda ekonomik amacli olmaya basladi artik.dedigim gibi parasi olan bayramda hava atar!!!
 3 Allah'ın Buyruklarına Mezhepler müdahil
Yazan Rüştü Kam, 18-11-2010 02:13
"Eğer bir kişi mezheplerin dördünün de şartlarını taşımıyorsa, kurban yükümlüsü değil demektir" diye beşinci mezhebin hükmünü koyuyor ve yazınızı bir dua ile bitiriyorsunuz. Allah duanızı kabul etsin...

Sayın Ali Değerli,
Allah'ın dinine lutfen mezhebleri ortak yapmayalım. İbadetlerimizle ilgili kararını Allah, Yüce Kitabı'nda bizlere bildirmiştir. Allah'ın bildirdiği bu kararlar bize yeterlidir. Bunları uygulayalım yeter, mezhep bize gerekli değildir. Emin olun fazlası bizlere gerekmiyor.
"Niçin daha fazlasını yapmadınız" gibi bir sorunun muhatabı da olmaycağız.
Dine ilaveler yapmak, dinden eksiltmeler yapmak veya mezheplere bu ilaveleri ve eksiltmeleri yaptırmak Allah'a akıl vermek olur, "Sen bilememişsin, böyle olmalıydı aslında" gibi. Böyle düşünmek hoş bir şey olmaz. Ben tek olan Allah'a inanıyor ve O'nun buyruklarını yerine getirmeye çalışıyorum. Doğrusunun böyle olduğuna inanıyorum.
Bu buyruklarla örtüşen sünnet varsa bilhassa fiili Sünnet varsa onu da uygulamalarımın arasına koyuyorum.
Ben Kur'an'ın belirli insanlara indiğini kabul etmiyorum. Bütün insanlara indiğine inanıyorum. Amellerimde ve inancımda da, Kur'an'ın dışından bir suale muhatap olacağıma inanmıyorum...
Müslümanların kurtuluşunun da benim gibi davranmalarıyla mümkün olabileceğine inanıyorum.
Sayın Ali Bey,
Bırakalım insanlar Allah'ın diniyle başbaşa kalsınlar... Giemeyelim Allah ile aralarına. Göreceksiniz sonunda siz de rahatlayacaksınız...
 4 Kurban kesmenin hükmü
Yazan Ali Degerli, 16-11-2010 19:37
Muktedir olan kimse için Kurban bayramında kurban kesmek farz hükmünde bir emir değil; Hanefî mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise müekked sünnet hükmünde bir emirdir.

Kurban kesmenin farz bir emir olmayışı, Allah ın şefkatinden ve merhametinden dolayıdır. Yani muktedir olduğu halde kesmeyene- inkâr etmediği sürece ceza ve azap yoktur. Vacip veya sünnet-i müekkede oluşu ise, muktedir olanları kurban kesmeye teşvik eder.

Diğer ibadetler gösteriş için yapılmadığı gibi, kurban da gösteriş için kesilmez. Muktedir olanlar kurbanı Allah rızası için ibadet kastıyla keserler. Eğer gösteriş için olursa, safiyetini kaybeder ve ibadet değeri kalmaz. Şu âyet bunu hatırlatır: Kurbanlarınızın ne etleri, ne de kanları Allah a ulaşacak değildir. Allah a ulaşacak olan ancak sizin takvanızdır. 1

Muktedir olduğu halde kurban kesmeyeni kınamak doğru değildir. Kendisi ile Rabb i arasında bir meseledir. Gücü kudreti olmadığı halde, Kurban kesmedi demesinler diye kurban kesmek de doğru değildir. İbadetlerde bir tek Allah ın nazarını ve rızasını esas almalıyız. Ve ibadetlerimizi bir tek Allah için yapmalıyız. İhlâs budur! Halkın beğenisini kazanmak ve kınamasından kurtulmak için kurban kesmek sıhhatli bir davranış değildir.

Belki farkında değiliz ama toplumun kınama refleksi kişi ile Rabb i arasına çok çabuk girebiliyor! Ve yapılan ibadeti Allah için olmaktan çıkarıyor, halkın dedikodusuna malzeme olmamak gibi bir hedefe kilitliyor. Böyle bir amaca ve niyete takılıp kalınırsa, şirk veya gizli şirk tehlikesi bile söz konusu olabiliyor.

Bu açıdan kurbanı, farkında olmadan gösteriş ve riyaya kurban etmemeye dikkat etmeliyiz. Eğer güç ve kudret bulup kesiyorsak, sadece Allah için kesmeliyiz. İbadetimizin sıhhati için, araya başka nazarları ve başka rızaları almamaya veya böyle bir tavır içine girmemeye özen göstermeliyiz.

Kurban ibadeti her ne kadar sünnet-i müekkede olsa da şeâirdendir, yani İslâmiyet in bir beldede mükemmel bir din olarak yaşandığının alâmetlerindendir. Diğer yandan, muktedir olanlar için kurban, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin vaciptir, terk edilmez, muhkemâttır, hiçbir cihetle tebeddül etmez, değiştirilmez 2 dediği sünnet-i müekkede sınıfına girer. Değiştirilmesi bid attır. Muktedir olunduğu halde amel edilmediğinde, sevaptan ve feyzden mahrumiyet vardır.

Bundandır ki Hanefî mezhebi kurbana güç yetirme ölçüsünü yüksek tutuyor ve bu ölçüye ulaşan birisinin kurban kesmesini vacip görüyor. Hanefî mezhebine göre bir kimsenin kurbana muktedir olmasının en az ölçüsü, aslî ihtiyaçlarından ve borçlarından başka asgarî nisap miktarı mala (seksen beş gram altına yahut buna denk mala veya paraya) sahip olmasıdır.

Diğer mezhepler ise kurbana güç yetirme şartlarını biraz daha indirgemişler ve tabir caizse tabana yaymışlar; hükmen de, bu şartlara ulaşan birisi için sünnet-i müekkede olarak görmüşlerdir. Meselâ Malikî Mezhebi, bayram süresince kurban parasını temin eden bir kişiyi, sene içinde bu paraya muhtaç olmayacak durumda olursa kurban kesmeye muktedir saymış; muhtaç olacaksa muktedir saymamıştır. Şafiî Mezhebi bu şartları biraz daha genişletmiş ve sene içinde durumu ne olursa olsun, bayram süresince zarurî ihtiyaçlarından başka kurban parasını temin edebilen kişiyi kurbana muktedir görmüştür. Hanbelî Mezhebi biraz daha indirgeyerek, ödeme imkânına sahip herkesi, borçlanarak da olsa kurban alabiliyorsa, kurbana muktedir saymıştır.3

Başka bir ifadeyle, eğer borçlu bir kişinin borçlarının karşılığı var ve periyodik aralıklarla faize de girmeden ödeme imkânına sahip ise ve bayram süresince kurban parasını temin edebiliyorsa, nisap miktarı mala sahip olmasa bile, bu kişi Şafiî ve Malikîlere göre kurban kesmeye muktedir demektir. Eğer bu kişinin borçlanarak- ama faizli kredilere girmemek şartıyla kurban alabilme imkânı varsa, bu durumda da Hanbelîlere göre kurban kesmeye muktedir demektir. Fakat unutmayalım: Kurban için faizli krediye girmek caiz değildir.

Tercih ibadet mükellefinindir. Elinde nisap miktarı malı veya parası olmayanın kurbanı kendisine vacip görmemesi mümkün olabileceği gibi; imkân bulananın diğer mezheplerin görüşüne itimat ederek kurban kesmesi de mümkündür.

Eğer bir kişi mezheplerin dördünün de şartlarını taşımıyorsa, kurban yükümlüsü değil demektir.

DUÂ

Ey Rahman-ı Hannan! Kulluğumda kirler var, merhamet et! İbadetim kusurlu, mağfiret buyur! İtaatim noksan, medet et! İnkıyadım hafif, inayet buyur! Amelim günahlı, affet! Dünyam hatarlı, siyanet buyur! Ahretim tehlikede, himayetine al! Yüzüm parlak değil, rahmetini esirgeme! Mahcubiyetim çok, şefkatini eksik etme! Hatalarım bitecek değil, seyyiâtımı hasenata tebdil eyle! Âmin!

Dipnotlar:

1- Hac Sûresi: 37

2- Lem alar, s. 58

3- A. Cezirî, İslâm Fıkhı, C.3, S.1043
 5 Cüzel yazmissin eline saglik
Yazan Dr. Latif Celik, 15-11-2010 00:11
Hayir yapmak elbette güzeldir. Hele hayirlarin uzakdaki muhtaclara ulasmasi da daha da önemlidir. Kurban ibadetinin önce bulundugun yerde yerine getirilmesinin önemli olduguna inaniyorum.

Rüstü´Bey´in görüslerini aslinda bir çok Müslüman düsünüyor. Ama mahalle baskisi maalesef en çok da din alanainda uygulandigi icin kis acikca fikrini söylemektense susuyor. Susunca da suistimalle arka arkaya geliyor.
 6 Teşekkür ve Davet
Yazan Rüştü Kam, 13-11-2010 21:45
Sayın,
Ilter Gözkaya-Holzhey, "Kurban Sokak Şenliği" kampanyamıza destek verdiniz. Bu duyarlı davranışınızdan dolayı sizlere yönetim kurulumuz adına teşekkür ederiz. Bu şenlikte aramızda olmanızdan da ayrıca mutluluk duyacağız...
 7 Bayramlarinizi sokaklara tasiyin,yabanci
Yazan Mustafa Eksi, 04-11-2010 22:22
Gecen sene ilki yapilan bu kurban bayrami senliginde komsularimiz vardi .Alman komsularimiz müslümanlarla bir arada kurban etini tadiyor ve kurban bayrami konusunda almanca bilgi aliyordu.Islamin tamamem sosyal bir eyleme dönüstürdügü kurban eti paylasimini kimilerinin hayvan katliami yaygaralarindan kurtarmak ve islam fobisini ortadan kaldirmak icin böyle senliklerin ici ice bulundugumuz topluma anlatma görevimiz vardir.


Eger bu ülkede yasiyorsak sorumluluklarimizdan kacamayiz.

Basilacak 5000 bin el ilani ile dernegin gücü nisbetinde o bölgede kurban bayramini bu sosyal aktivenin amacini anlatacagiz.

Istegimiz sudur ,kisir cekismeler kendi aramizdaki sorunlari bir yana birakip bulundugumuz topluma 50 sene sonrada olsa varligimizin güzelliklerini anlatmaliyiz .

Bu konuda Türk Egitim Dernegi güzel bir baslangic yapmistir.

Berlinli Müslümanlar bayramlarini sokaklarina tasisinlar ve Alman komsularini davet etsinler .

Bu konuyu ele alan ha-ber com calisanlarina tesekkürlerimizi iletiyoruz.
 8 KURBAN VE MÜSLÜMAN
Yazan Ilter Gözkaya-Holzhey, 04-11-2010 19:52
Bu makaleyi okumayan kalmamalı. Yakınımıza verdiğimiz yardımları kontrol edebiliriz. Berlin'de onbin insan evsiz, köprü altlarında yaşıyor. Bayramın kutlama karakteri mekâna, zamana ve ihtiyaca cevap vermeli, uymalıdır. Yazıda adı geçen dernek bunu başarmıştır, herkes bu derneğe yardım etmelidir. Tüm Türkiye dışında yaşıyan müslümanlar bu başarıyı örnek olarak alıp, tavsiye etmelidir.
 9 Kurban kimler kesmelidir
Yazan hasen, 04-11-2010 12:06
müsaade edrseniz Size yillardir sizi tanidigim isminizle hitap etmek istiyorum.
Sayin Hüdaverdi Beyefendi,
önceki yorumumda benim ahkam kesme gibi bir durum söz konusu degildir. Sade bir müslüman olarak kurban konusunda bildigim iki hususu zikrettim. Bu da gayet normaldir.
Sayet yorum yazmami istemiyorsaniz, burada acikca ilan edebilirsiniz.
Sizin cevabi yorumunuzdan iki seyi anladim: Birincisi dini konularda sadece sizin arastirarak derledikleriniz dogrudur.
Ikincisi ise hem Allah (C.C.) sadece hacca gidenler tarafindan kurban kesilmesini ister diye fikir beyan edecek ve hemde Berlin'de yasamakta olan müslümanlardan 150,-¬ karsiligi
kurban siparisi alacaksiniz.
Bu durum sizce bir celiski teskil etmiyormu?
Selam ve dua ile...
 10 Herkes bilmediği konuda ahkam kesmese iy
Yazan Rüştü Kam, 04-11-2010 10:21
Hasen ismiyle yazı yazan kimse, kimsen, önce sana tavsiyem kendi isminle yorumlarını yazmandır. Benim ismim açık olarak yazının altında yazılıyor. O ismimi değil de "Hüdaverdi" olarak bilinen göbek ismimle bana hitap etme isteğinizin altındaki manayı anlayamadım. Benim düşüncelerim, fikirlerim ve ismim açıktır. Doğru bildiklerimi yazmaktan söylemekten çekinmem.

Kurban istismar edilen bir ibadettir. Allah Kurban'ın Hacca gidenler tarafından kesilmesini ister. Hacca gitmeyen insanların "Kurban" kesme zorunlulukları yoktur. Hanefi Mezhebindeki vacip hükmü, Kevser suresinin yanlış anlamlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Hanefilerin dışındaki mezheblerde Kurban kesmek sünnettir. Hatta Şafii Mezhebinde aile içinden bir kişinin ömründe bir kez yapmaları gereken bir ibadettir. Bu şartın içinde zenginlik şartı da yoktur. Kurban kesme imkanı olabilen herkes bu ibadeti yerine getirebilir.
Hacca gitmek isteyen insan için de zenginlik şartı yoktur. "Oraya gitmeye yol bulabilen..." yani gitme imkanı bulabilen herkes Haccedebilir. İş için oralara gidilmiş olunabilir, hemşire olarak gidilebilir, şoför olarak oraya gidilebiir v.s.

Evet Hasen efendi, bilmediğiniz birşey ile ilgili soru sormanız normaldir. Ancak hüküm vermeniz ve itham edici kelimeler kullanmanız doğru değildir.

Kevser Suresini Dücane Cündioğlu çok güzel bir şekilde izah etmiş, açıklamış. Ben şimdi sizi Dücane Cündioğlu ile başbaşa bırakıyorum. Anlamazsanız, bir daha okuyun bir daha okuyun herhalde üçüncü okuyuşunuzda anlayabilirsiniz:


"....Müfessirler, müşriklerin Efendimizi soyu kesik olması sebebiyle erkek evlat sahibi olmanın nimetlerinden mahrum bulunmakla itham ettiklerini düşünmüşler ve Kur'an'ın da gerek müminler, gerekse Ehl-i Beyt yoluyla bu ithamı geri çevirdiğine kail olmuşlardır. Oysa ibareye "erkek evlattan kesik olmak" (munkatı min'en-nesl) mânâsı değil, aksine "kendilerine muhalefet edilen Mekke ulularından, dolayısıyla onlarla birlikte olmanın nimetlerinden mahrum bulunmak" (munkatı min'el-hayr) mânâsını vermek, hiç şüphesiz hem daha tekellüfsüzdür, hem de metnin siyakıyla, bağlamıyla ve nüzûl zamanının ruhuyla daha mütenasiptir.

Nitekim "Biz sana birçok hayır, birçok nimet verdik" (hayr'ul-kesir) anlamındaki ilk ayet bu açıklamaları doğrulamaktadır. Yani "Onların, birçok hayırdan kendini mahrum etmiş olmakla seni suçlamalarına itibar etme, kendini üzme! Bak, biz sana ne büyük bir hayır verdik, seni nübüvvetle şereflendirdik, seni kelâmımızın tebliğcisi yaptık, seni Hakkın-Hakikatin şahidi kıldık! Hayırlardan, nimetlerden mahrum olan sen değilsin, bilakis asıl hayırlardan mahrum olanlar (mubtirûn) ve kendilerini hem dünyevî, hem uhrevî nimetlerden mahrum bırakanlar onlardan başkası değildir. Hâsılı ebter olan sen değilsin, ebter olan asıl onlardır!"
Biz mukteza-yı hâle mutabık olan mânânın bu olduğunu düşünüyoruz. Şimdi ikinci ayete verilen anlamın sıhhati üzerinde durabiliriz:
Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
Bu ayetin aslında geçen "fe-sallî li-rabbike" ifadesine "Rabbin için namaz kıl" gibi kestirme bir karşılık vermek yerine, gerekçelerimizi mahfuz tutup doğru bir çevirinin imkânlarını bize sağlayacak olan şu açıklamayla yetinebiliriz:

"Kâfirlerin ayartmalarına kapılmayıp sen asıl sana verdiğimiz nübüvvet nimetinden ötürü Hak'ka teveccüh et, O'na yönel, O'na kulluk etmeyi sürdür!" (Bu ayetteki 'fe' edatının 'tâkib' için kullanıldığı unutulmamalı ve 'salât' sözcüğünün bağlama uygun geniş açılımları ihmal edilmemelidir.)
Bu emrin hemen ardından gelen "ve'nhar" emrinin hayvan boğazlamakla irtibatlandırılması, daha önce de işaret ettiğimiz gibi, metne verilen mânânın "evlat yerine koç kurban etmeyi" (Hz. İbrahim-Hz. İsmail kıssasını) çağrıştırmasından kaynaklanmıştır. Oysa ibare bu mânâyı taşı(ya)mıyor ve meselâ koyun, koç, dana gibi hayvanları kesmek anlamındaki 'zebeha' (zebh) fiili yerine, deve kesmek anlamındaki 'nehara' (nahr) fiilinin seçilmiş olmasındaki incelik böylelikle bir çırpıda ihmal edilmiş oluyor. [Türkçe'deki 'intihar' (kendi kendini öldürmek) sözcüğü de aynı kökten gelir.] Hanefîlerin kurban'ın farz olmayıp vacib olduğunu söylemeleri, ibarenin kurban mânâsına delâletinde kesinlik bulunmamasındandır. Böyle bir kesinlik bulunsaydı sanırım 'vacib' hükmü verilmekte tereddüt edilmezdi.
Biz ise bu sûrenin her halukârda fıkhî/hukukî bir yoruma malzeme temin etmek hususunda elverişsiz olduğunu düşünüyor ve tahkikimizin zaruri neticelerine bağlı kalarak bu ibarenin hayvan boğazlamakla irtibatlandırılamayacağını, bilakis ibarenin, bir öncesindeki "fe-sallî li-rabbike" (O halde rabbine yönel) emrinin mütemmimi olduğunu, yani

"Sen onların sözlerine aldırış etme de nübüvvet makamının şükrünü eda için HAKka yönel; gönlünü, sadrını, nahrını O'na aç, teslimiyetle O'nun huzurunda el-pençe divan dur! Hayırlardan (kevser'den) mahrum olan sen değilsin ki! Hayırdan mahrum olanlar asıl seni mahrumiyetle suçlayan o zavallıların kendileridir!"

anlamı taşıdığını söylüyoruz; zira biliyoruz ki 'mütenahir' demek 'mütekabil' demektir!"

Evet Hasen efendi, durum bu kadar açık ve nettir. Bu yorumlar ışığında benim yazımı bir daha okumanı tavsiye derim. Herhalde o zman anlarsın...
 11 kurban ve egitim icin yapilacak yardimla
Yazan hasen, 03-11-2010 11:17
Sayin Rüstü Bey,
isterseniz size Hüdaverdi Nebioglu diye de hitap edebilirim.
Kurbanla ilgili yazinizin hepsini okuyabildim, cünkü cok kisa ve öz bir yazi yazmissiniz.
Biz Müslümanlarin kurbanlarini bulundugu yerlerde (ülkelerde) kesmelerinin daha uygun olacagi fikrine katiliyorum.
Ancak yardim maksadiyla müslümanlarin fakir odugu ülkelerde
bizlerin vekaleti ile kurban kesmenin cok dogru bir uygulma olduguna inaniyorum. Cünkü Kurban kesmek basli basina bir ibadettir ve ilahi emirdir. Yani bunun yerine egitime yardim etmeliyiz görüsünüz yanlis oldugu kanaatindeyim.
Kurban Kesmek ayri , egitime yardim etmek ayri seylerdir.
Kurban kesmek durumunda olan müslüman kardeslerimiz
kurbanlarini Allah (C.C.) icin kessinler. Ayrica mali gücleri
iyi olanlar ihtiyaci olan talebe ve kurumlarina da yardim etsinler. Bence doru olani da budur.
Zaten siz de kurban siparisi almaya baslamissiniz.
Simdiden kesmeye niyet ettiginz kurbanlariniz ve kurban bayraminizin kabulu ve mübarek olmasi temennisi ile Allah'a
emanet olunuz.
Selam ve dua ile ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder