27 Mayıs 2013 Pazartesi

Düzenle KADININ BOŞANMASI


Müslümanlarboşanma konusunda hukuk dışında kalmayı, İslâm'ın erkeklereverdiği bir hak olarak görüyorlar. "Üçten dokuza şart olsunseni başadım, boşol, boşol, boşol !"
Bukomutu erkek verir, kadın verirse geçersizdir. Uygulama böyledir. Mahkeme huzurunda söylenme şartı olmadığı için de kadın hemenboşanmış olur. Neden ve niçin soruları sorulmaz bile. Mirastaksimi de ikiye bir anlayışı ile yapılır. İslâm'ın diğerbuyrukları konusunda duyarsız olan müslümanlar boşanma ve mirastaksimi konusunda oldukça duyarlı (!) hale geliverirler birden,"Allah böyle emretmiştir, bizlere bu emri uygulamak düşer..."derler.

Böylebir anlayış Kur'an'ın müslümanlara tavsiye ettiği veyaemrettiği bir anlayış değildir. Bu anlayışın oluşmasındagelenek belirleyici olmuştur. Allah'ın "en son ve en mükemmel"dediği bir dinin boşanma ile ilgili hukuku erkeğin iki dudağıarasından çıkacak "Seni boşadım'' sözünden ibaretolamaz. Bu şekilde yapılan boşanmalar Kur'an'a uygunboşanmalar değildir. Allah erkeğe böyle bir yetki deverme-miştir. Evlenirken aranan şahit şartının, boşanırkenaranmıyor olması manidardır.

Ayrıca,Müslümanlar arasında, dini nikah adı altında bir de nikahkıyılır. Bu nikah da uydurmadır. Uydurma bir nikahla yapılanevliliğin, uydurma bir boşanmayla sonlandırılması gerekir. Böylede olur. Başka türlüsü mümkün olamaz. "Üçten dokuza şartolsun seni başadım, boşol, boşol, boşol !" komutu erkeğinimdadına ulaşıverir. Erkeği kayıran bir evlilik, erkeğikollayan bir boşanma ve erkeği zenginleştirmeye yönelik bir mirastaksimi...

İslâmsosuyla servis yapılan bu uygulamalar nice genç kızların ciğerinidağlıyor. Erkeğe birşey olmu-yor, olan kıza oluyor. İmamnikahıyla yapılan bazı evlilikler uzun soluklu olmayabiliyor,boşanmanın da tabiatıyla erkek tarafından yapılması gerekiyor,"Üçten dokuza şart olsun seni başadım, boşol, boşol, boşol!".
Bazenboşama yetkisi elinde olan erkek bu komutu vermiyor. Dolayısıylakadın bir başkasıyla evlenemiyor, ancak erkek evlenebiliyor.Kalıyor ortada. Bazen de sözden veya nişandan sonras hemen dininikah yapılıyor, erkekle kız rahatça konuşsun günaha (!)girmesinler diye yapılıyor bu. Teklifi de kızın babası yapıyor.Nişanlılık sürecinde evli olduklarına inanan gençlerbirbirlerine yaklaşabiliyorlar, kızdan alacağını alan erkek birsüre sonra kızdan ayrılıyor, bu durumda kıza yazık oluyor.Bütün bunlar din emrettiği için yapılıyor.

Buşekildeki evlilikler de boşanmalar da din dışı evlilikler veboşanmalardır. İmam nıkahıyla evli olanlar zina yaptıklarınıbilmelidirler. Yetkili bir resmi kurum tarafından tescil edilmeyenevlilikler İslâm dışıdır.

Kur'an'agöre boşanmaya şu şartlarla gidilir:

Kur'an'daboşanmanın yegâne şartı şiddetli geçimsizliktir. Ancakgeçimsizliğin birçok sebebi olabilir. Sebebi ne olursa olsungeçimsizliği tespit edecek ve kayda geçirecek bir otoriteyeihtiyaç vardır. Ta-raflar boşanma isteklerini mahkemeyebildirecekler, birer de şahit getirecekler, hakim tarafları veşahitleri dnleyecek, delillere bakacak ve kararını verecektir.

1-Her iki taraftan, karı koca razı olacakları birer hakem tayinederler. Bu hakemler uyuşmazlığı gidermeye çalışırlar, (1)ortaya çıkan geçimsizlik böylece çözülür.
2-Eğer geçimsizlik giderilmezse, durum hakime intikal eder. Ve ikişahidin huzurunda boşanma/boşanmama kararı verilir (2) Kur'an‘ıngetirdiği boşanma sebebi ve yöntemi bu kadar açık ve seçiktir. Bu sıralamaya ters düşen bütün fıkıh hükümleri geçersizsayılır.
3-Kur'an-ı Kerim'de karı-kocaya, iki defa boşanıp üç defaevlenme hakkı tanınmıştır. Üçüncü boşanmadan sonra karıkocanın tekrar evlenmesi şarta bağlanmıştır. Bu üç defaboşanma ise geçimsizlikten kaynaklanacak ve ayrı ayrı zamanlardavuku bulacaktır.
-Birinci nikah ilk olandır.
kinci nikah kadının yanındaiki şahit huzurunda birinci boşanmadan sonra olandır.
-Üçüncü nikah ise aynı şekilde ikinci boşanmadan sonradır.
-Üçüncüboşanmadan sonra tekrar evlenme artık şarta bağlanmıştır. Buşart hiçbir
önşart ve art niyet olmadan kadının başka biriyle evlenmesidir.Temelli olarak evlenmesidir.
Kadınınbu yeni kocası ölür veya geçinemezler de boşanırlarsa, eskikocasıyla isterlerse tekrar evlenebilirler. Böylece„hülle'' denilen ahlaksızlıkta/sahtekarlık da ortadankalkmış olmaktadır.

4-Bir sözle, üçten dokuza „seniboşadım, boşol! boşol! boşol!'' gibiardarda tekrarlanarak yapılan boşamalar Kur'an'ın boşanmaiçin koyduğu şarta uygun olmadığı için geçersizdir. (3)

Miraskonusu

Miraskonusunda kadın her durumda erkeğin aldığının yarısını alırdiye genel bir kural koymak yanlıştır. Bazı durumlarda erkeğinaldığının yarısını alırken kadın, bazı durumlarda eşitolarak almakta, bazı durumlarda ise 1/8 olarak almaktadır. Mesela:
1-Kız çocuğu erkek kardeşleriyle birlikte anne babasına mirasçıolursa, kadın erkeğin aldığının yarısını alır.
2-Ölenin sadece kız çocukları varsa ve sayıları ikiden fazla iseo zaman mirasın 2/3'ü onların olur.
3-Ölenin mirasçısı tek bir kız çocuğu ise, o taktirde mirasınyarısını alır.
4-Anne babanın çocuğu vefat eder de miras bırakırsa, öleninçocukları da varsa, o zaman anne babanın herbirine 1/6 verilir.Ölenin çocuğu yok ise, anne mirasın 1/3'ünü alır.
5-Ölenkimse bir erkek evlat bırakmış ise, zevcesi mirasın 1/8'inialır.

Görüldüğügibi kadın herhalde erkeğin aldığının yarısını alır diyebir genelleme yoktur. Bu tamamen yanlıştır. Miras konusu, kamuotoritesine tavsiyedir. Bu tavsiye adaleti sağlamak içindir. Kadınile erkeğin eşit olarak paylaşacakları miras kadını güçlükılmaya yönelik bir mirastır. Böyle bir hukuk sistemi varsa veuygulanıyorsa burada Kur'an susmayı tercih eder.

Öteyandan kadın için sahip olduğu malından ev ekonomisine katkıdabulunmalıdır diye bir hüküm de yoktur. Bu durumda eşitsizliktensöz açmak bir yana, erkeğe fazlaca yüklenilmiş olunmaktadır.İşin hamallığı erkeğin, zevkü sefası kadınındır. Buradaana olmanın bir avantajı olarak meseleye bakmak, her iki tarafı darahatlatacaktır. (4)
  
Rüştü Kam


(1)Nisa /35
(2)Talak /2
(3)Bakara: 227-228-229-230-231-232/ Talak 2 / Nisa 35
(4)Nisa 7/11/13/176

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder