8 Aralık 2025 Pazartesi

ATATÜRK ANITI MALATYA

MALATYA'DA BİR ATATÜRK ANITI; TÜRK EĞİTİM DERNEĞİNİN DOĞU ANADOLU GEZİSİNDEN 2022 RÜŞTÜ KAM Atatürk Anıtı “Anıt, Kışla Caddesi ile Tandoğan Caddesi’nin kesiştiği dört yol kavşağında yer almaktadır. 1945 yılında yapımına başlanmış, 1947 yılında tamamlanarak açılmıştır. Heykeltıraş Nejat Sirel ve Hakkı Atamulu tarafından yapılmıştır. Anıt, taş kaide ve bronz heykellerden oluşur. Kompozisyonda Atatürk ile çağdaşlığı ve medeniyeti temsil eden genç bir atlet yer almaktadır. Atatürk, gençten daha uzun, şapkasız, askerî kıyafetiyle, arkasında pelerini, sol ayağı ileride, yüzü gence dönük bir şekilde tasvir edilmiştir. Sağ elinin işaret parmağıyla ileriyi göstermektedir. Genç figür ise Türk bayrağını tutmaktadır. Kompozisyonun temel vurgusu, “Atatürk ve gençlik”tir. Anıttaki çağdaş medeniyeti temsil eden, “anadan uryan” olarak nitelenen bu çıplak genç heykeli, yıllar içinde Malatya halkı ile resmî makamları zaman zaman karşı karşıya getirmiştir. Bir grup avukat, heykelin kaldırılması için Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne başvuruda bulunmuş, ancak başvuru reddedilmiştir. Müdürlük, verdiği cevapta özetle şu ifadeye yer vermiştir: “Bahse konu Atatürk Anıtı ile ilgili iş ve işlemler, Koruma Kurulu izni doğrultusunda yapılabileceğinden, Müdürlüğümüz tarafından yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmamaktadır…” Yaklaşık 75 yıllık bu heykelden duyulan rahatsızlık ise hâlâ zaman zaman gündeme gelmeye devam etmektedir. O tarihten bugüne her seçim döneminde konu yeniden açılmasına rağmen, heykele fiilen dokunulamamıştır. Halk, eserdeki çıplaklığı ortadan kaldırmak için çeşitli formüller aramış, ancak hiçbir girişim sonuç vermemiştir. 2018 yılında Malatya Türk Ocakları Başkanı Nadir Günata, “Madem heykeli kaldırtamıyoruz, bari heykele şort giydirilsin” çağrısında bulunmuştur. AKP’nin önceki dönem Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ise şu değerlendirmede bulunmuştur: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal’in yanına konulan genç heykel beni temsil etmiyor. Malatyalıları da temsil etmiyor. O anadan üryan genci şu anda biraz daha mahrem hâle getirmişler. Bunu yapacak kadar bu ülkenin, bu şehrin örf ve adetlerine, ananelerine tamamen ters düşen, özellikle insanlarımızın değer yargılarını dejenere etmeye matuf bir yapıt olarak görüyorum. Bir an önce kaldırılmasından yanayım.” Kentte terzilik yapan Mehmet Ali Yaman adlı bir esnaf da “heykele pantolon dikmeye talip” olduğunu söylemiş, ancak bu çağrıdan da somut bir sonuç çıkmamıştır. Böylece Atatürk Anıtı, hem sanat ve tarih, hem de değerler ve algılar üzerinden süren uzun bir tartışmanın sessiz tanığı olarak yerinde durmaya devam etmektedir. Heykelin Hikâyesi “1945–46 yıllarında Malatya’da bir İsmet İnönü, bir de Atatürk anıtı yapılması için bir bağış kampanyası düzenlenir. Kampanya sonucunda 290 bin lira toplanır. Bu paranın 160 bin lirası Vilayet Konağı’nın önüne yapılan İnönü heykeline, 130 bin lirası ise Atatürk Anıtı’na harcanır. Anıtta yer alan Atatürk, genç atlet ve aralarındaki Türk bayrağı; Atatürk’ün en değerli mirası olan millî egemenliği Türk gençliğine emanet ettiğini sembolize etmektedir. Ancak genç figürün, avret yeri de dâhil olmak üzere tamamen çıplak yapılmış olması, halkın tepkisini çeker. En azından mahrem yerinin kapatılması için heykeltıraşlara başvurulur; fakat onlar bu teklifi kabul etmezler. Bu tartışmalar sürerken bir gece, kimliği meçhul bir kişi heykelin mahrem yerini tahrip eder, koparır. Kısa sürede bu “suikast” haberi Malatya’da duyulur. Üstelik heykelin açılış törenine de az kalmıştır. Valilik, telaş içinde ne yapılacağını düşünürken bir teklif gelir: Mahrem bölge bir yaprak motifiyle kapatılacaktır. Teklif uygun bulunur ve aceleyle başka bir heykeltıraşa bu düzeltme yaptırılır. Bugün gördüğü-nüz heykel, işte bu müdahalenin ardından aldığı hâlidir…” Bu anıt, Malatya’nın Cumhuriyet döneminde yapılan ilk modern heykellerinden biri olarak görülüyor. Nejat Sirel ve Hakkı Atamulu, o yıllarda yaygın olan sanat anlayışına bağlı kalarak insan bedenini “medeniyet, ilerleme ve gençlik” sembolü olarak ele almışlar. Genç figürün çıplak yapılması da daha çok bu estetik tercihin bir sonucu; yani ahlâk tartışmasından önce, dönemin sanat anlayışıyla ilgili bir mesele. Ancak zaman içinde anıt, sadece bir sanat eseri olmaktan çıkmış; sanat ile toplumsal değerlerin çarpıştığı bir yerhâline gelmiş. Halkın bir kısmı kompozisyonu “Atatürk ve gençlik” diye okurken, bir kısmı da özellikle gencin hâlini kendi örf ve değerleriyle bağdaştıramamış. Avret yerini kapatan (Adem Peygamber gibi) yaprağın sonradan eklenmiş olması, heykelin özgünlüğünü zedeleyen acele bir müdahale gibi dursa da, aynı zamanda bu uzun tartışmanın taşa yansımış izlerinden biri artık. Anıt, bugün sadece bronzdan iki figür değil, Malatya’nın 75 yıllık zihni tartışmasının da sessiz bir özeti gibi duruyor kavşağın ortasında. Not: Arzu edenler anıtı arama motoruyla internetten bulup, görebilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder