1 Aralık 2025 Pazartesi

TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR OLARAK SORUMLULUĞUMUZ

HAFTANIN HUTBESİ 17 Ekim 2025 Hazırlayan: Rüştü Kam / TED TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR OLARAK SORUMLULUĞUMUZ Kıymetli kardeşlerim, Bizler hem Türk hem de Müslüman kimliğimizle yeryüzünde emanetçiyiz. Nerede yaşarsak yaşayalım, inancımız bize hem iyi bir insan olmayı hem de yaşadığımız topluma faydalı olmayı emreder. Rabbimiz buyuruyor: “Sizi milletlere ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyasınız. Allah katında en üstün olanınız, takvâ bakımından en ileride olanınızdır.” (Hucurât, 49/13) Almanya bize çalışma, eğitim görme, güven içinde yaşama imkânı veriyor. Bu imkânları küçümsemeyelim; en güzel şekilde değerlendirelim. Nitekim bir Alman atasözü der ki: „Was du heute besorgen kannst, das verschiebe nicht auf morgen.“ (Bugün yapabileceğini yarına bırakma.) Gelin hayrı ertelemeyelim; iyi komşuluk, temiz sokak, gürültüye dikkat, trafik ve kamu düzenine riayet… Hepsinde örnek olalım. Kardeşlerim, Ekonomik güç yalnızca para değildir; helal kazanç, alın teri ve paylaşma ahlakıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir.” (Buhârî, Büyû‘, 15) Helal kazancını adaletle kullanan ve komşusuyla paylaşan her mümin, toplumun huzuruna katkı sunar. En büyük mesuliyetimiz çocuklarımızdır. Onların eğitimi, karakteri ve inancı bizden sorulur. Rabbimiz Lokman Suresi’nde öğüt verir: “Ey oğulcuğum! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten alıkoy, başına gelenlere sabret.” (Lokman, 31/17) Unutmayalım: “Evlat, anne-babanın en kalıcı sadakasıdır; eğitirsen dua olur, ihmal edersen imtihan.” Bu sebeple taşa, binaya, arabaya değil; çocuklarımıza yatırım yapalım. Okul eğitimini aksatmayalım; dilini, dinini, kültürünü sevdirerek öğretelim. Evlerimizi ve camilerimizi okuma mekânlarına dönüştürelim; okuma salonları açalım, kitapla buluşmayı günlük hayatın parçası yapalım. Irkçılık, önyargı ve kibir insanı birbirinden uzaklaştırır. Biz biliyoruz ki üstünlük ırkta değil, takvâdadır. Efendimiz (s.a.v.) Veda Hutbesi’nde buyurur: “Arab’ın Acem’e, Acem’in Arab’a üstünlüğü yoktur; üstünlük ancak takvâdadır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 411) O hâlde, uyuma önem verelim; komşumuzu rahatsız etmeyelim. Oturduğumuz sokağa sahip çıkalım: çöpümüzü zamanında çıkaralım, gürültü kirliliğine dikkat edelim, kamu malını koruyalım. Çünkü Müslüman, çevresine güven veren insandır: “Müslüman, elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir.” (Tirmizî, Îmân, 12) Kıymetli kardeşlerim, Gönüllerimizi diri tutmak için iyiliği çoğaltalım. Çünkü küçük adımlar büyük dönüşümler doğurur: “Bir çocuğun yüreğine dokun, dünyayı değiştirirsin sessizce; Bir sokağı temiz tut, bir şehrin huzuruna dokunursun gizlice. Bir gülümseme ver komşuna, iyilik büyür fark etmeden; Taşa değil insana yatırım yap—çünkü insan kalır, binalar yıkılır bir gün.” Son söz olarak; Taşa değil insana, paraya değil ahlâka, dünyaya değil ebediyete yatırım yapanlardan olalım. Rabbimiz şöyle uyarır bizleri: “Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür; kim zerre kadar kötülük işlerse onu da görür.” (Zilzâl, 99/7-8) Allah’ım, bizi çocuklarına sahip çıkan, komşusuna güven veren, sokağına sahip çıkan örnek insanlar eyle. Rabbim bizleri hem dünyada hem âhirette yüz akı eyleyesin. Âmin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder