Uzun günlerde oruç
tutmak durumunda olan Müslümanlar için bir imkân sunduk. İmsakiye hazırladık.
Medine’yi esas alarak hazırladık bu imsakiyeyi. 14 saat oruç tutulması
gerekiyor bu imsakiyeye göre. Almanya’nın değişik şehirlerinden, Avusturya’dan,
Avustralya’dan, Türkiye’den telefonlar aldım. Sosyal medya üzerinden yazanlar
oldu. Memnuniyetlerini dile getiren Müslümanlar oldukça fazlaydı. 14 saat oruç
tutabilirim. Bu mümkün denildi. Oldukça fazla dua aldım. Medya trafiğine ise
sizler de şehid oluyorsunuz. Telefon trafiğine de şahit olan arkadaşlarım var.
Gururlandık, hayırlı bir iş yaptığımız için Mevla’mıza şükrettik. Bir kişi bile
bu imsakiyeyi esas alarak oruç tuttuysa ne mutlu bize. Sıkıntı içinde olan bir
kişinin problemini çözmek ve onu Mevla’sıyla Ramazan ayında buluşturmak. Gerçekten
guru verici bir şey.
Yapılan bu
çalışmanın geç kalmış bir çalışma olduğunu yazan din âlimi arkadaşlarım
dostlarım aradı, Türkiye’den Almanya’dan tebrik ettiler. Onore ettiler beni,
cesaretlendirdiler.
Bunun yanında
karalama kampanyası yapan İlahiyatçı arkadaşlarım da vardı. Algı operasyonu
yaparak linç girişimine tevessül edenler bile oldu. Katlime fetva verenler işin
cabası. Aşağılayanlar, hakaret edenler, küfredenler... Bazı telefonların
organize telefon olduğu belli oluyordu. Göbekten aşağı vuruyorlar, hızlarını
alamayınca da ne kadar küfürlü kelime biliyorlarsa sıralıyorlardı. Ramazan
ayında yapıyorlardı bunu. Güya oruç ibadetini savunuyorlardı. Asıl orucun
susmak suretiyle tutulduğundan habersizdiler bunlar. Belki yüzlerce defa
hocalarından Ramazan ayında kalp kırmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu
duymuşlardır.
Bu arkadaşlar
küfredeceklerine yapılan işin yanlış olduğunu, “şu sebepten ötürü” diye delilli
ispatlı açıklamalar getirseler, üzerinde konuşma imkanımız olurdu. Berlin’de 20
ye yakın imsakiye var. Hepsinin oruca başlama saati ve bitiş saati farklı. Bu
farklılıklar bir hesaba göre de yapılmıyor. Her imsakiye sahibi kendi cemaatine
sunacağı imsakiyenin gerekçesini önceden hazırlıyor ve sunuyor. Ancak bu
sunumda prensipten ziyade bizim imsakiye en doğru imsakiye mantığı dikte
ediliyor. İnsanlar şartlandırılıyor. Bundan dolayı, Berlin’de cemaatlerin oruç
bozma ve oruca başlama saatleri farklı. Kimisi saat 01 de imsak yaparken,
kimisi 02 de, 03 de ,03.30 da, kimisi 04 de ....oruca başlayabiliyor. İftarları
da farklı oluyor bu cemaatlerin 10 dakika, 20 dakika, 40 dakika birbirlerine
fark atabiliyorlar. Hepsi doğru bunların. Komedi...
Günümüz Müslümanları
camileri parsellemişler, oralara gidip konuşamıyoruz. Farklı seslere
tahammülleri olmuyor cemaatlerin. Fikrine güvenemiyorlar, belki de bir üye
gelen hatibin peşine takılıp gidebilir. Bir üye demek; aidat demek, zekât
demek, fidye demek, kurban demek... Camiler cami A.Ş. haline gelmişler.
Hocaları da tahsildarları..
Oruç ibadeti
ibadetlerden bir ibadettir. Birebir yaratıcı ile muhatap olunan bir ibadet.
İnanca taalluk eden bir konu değildir. Ceza da, mükâfat da kişiseldir. Üçüncü
bir kişi ile oruç ibadetinin direkt ilgisi yoktur. İnsanların imsak ve iftar
konusunda bu kadar gürültü çıkarmalarına sebep olan bir şey yoktur ortada.
İnsanlar günün her
saatinde yalan söylüyor, küfrediyorlar, zulmediyorlar, yetim hakkı yiyorlar,
gıybet ediyorlar, saygısızlık yapıyorlar, faiz yiyorlar, zina ediyorlar,
alışverişlerinde hile yapıyorlar, harama helale dikkat etmiyorlar v.s. Bunlar
ve benzeri yanlışlıklarla, hatalarla içi işçe olan insanlar hedefe nedense
konmuyor. Hatta yapılan dolandırıcılıklar, sahtekârlıklar, akıllılık olarak
anlatılıyor sohbet arasında.
Rüştü Kam bir
imsakiye çıkardı diye dünyayı ayağa kaldıran, olmadık hakaretleri yapan o din bezirgânları,
yukardaki konularda sus pus oluyorlar. Delikanlı olun biraz, delikanlı...
Müslüman oruç tutmamış,.. tutmasın, eksik tutmuş...tutsun..., sana ne. Seni
neden ilgilendiriyor insanların orucu. Toplum için birer virüs olan öbür
saydığım buyruklar sizleri ilgilendirmiyor, oruç tutmak veya tutmamak sizleri
ilgilendiriyor öylemi? Cevap bekliyorum. Ucuz kahramanlıklarla
Müslümanlıklarını ispat etmeye çalışan paryalar, Allah sizleri ıslah etsin.
Hüsnü Aktaş bir
ilmihal yazmış, Emanet ve Ehliyet. “Oruç tutmayan öldürülür “ diyor o
ilmihalde. Ondan sonra da IŞİD nereden besleniyor diyorlar. İşte buralardan
besleniyor. Allah’ın dininde ölüm cezası diye bir ceza yoktur. Sen oruç
tutmayanın öldürüleceğini nereden çıkardın behey gafil. Biraz düşünmek lazım.
Rüştü Kam bir
imsakiye çıkardı ve uzun günlerde oruç tutmak durumunda kalan insanlara bir imkân
sundu. Din âlimi olan zevatın görüşlerini de o imsakiyede yazdı. Niçin bu
imsakiyeyi hazırladığını da detaylı olarak açıkladı. Hakkında fetva verildi
“katli vaciptir.” Yapmayın Allah aşkına biraz kendinize gelin. Dünya
Müslümanları, sizin gibi aklını kiraya veren insanların yaptığı hatalar
yüzünden kan ağlıyor. Sen kalkmışsın bu imsakiyeyi niçin Medine’ye göre
hazırladın? İnsanların gönül rahatlığıyla, huzur içinde ibadet etmelerinin
önünü niçin açıyorsun? İbadet ne kadar zor olursa sevabı o kadar çok olur
diyorsun. Nah olur!
Mekke’deki
Müslüman, 13-14 saat oruç tutarken, Almanya'daki ve daha Kuzeydeki ülkelerde
yaşayan Müslümanlar hangi suçtan dolayı cezalandırılıyorlar da 19-22 saat oruç
tutuyorlar. Bu nasıl bir adalettir izah edebilir misiniz?
Birileri de yazmış
sosyal medyaya, ODA TV ye niçin malzeme oluyorsun diyor? “dam başında saksağan
vur beline kazmayı”. Kardeşim sen beni konuşturmuyorsun, farklı seslere,
fikirlere tahammül edemiyorsun. Adam olsaydın da sen televizyonuna radyona
malzeme yapsaydın ya ODA TV nin yaptığını, bana küfretmekle meşgul olacağına.
Müslümanlar, Müslümanların sorunlarını görmezden gelirlerse ve de bu soruna ODA
TV sahip çıkarsa bu ODA TV nin artısıdır. Ayıbı değildir.
“Allah’ım
içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak edecek misin?(Araf 155)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder