20 Kasım 2024 Çarşamba

ÖZBEKİSTAN'A GİDİYORUZ 11-22 NİSAN 2025

ÖZBEKİSTAN; TÜRK VE İSLAM MEDENİYETİNİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI TOPRAKLAR (I) -Ata Yurdumuz-  Rüştü KAM  Türk Eğitim Derneği 2025 Nisan’ında (11-22) Ata yurdu Özbekistan'a gidiyor. Sıla-i rahim yapacak. Türk toplumuna kendisi ve geçmişi tanıtılmamıştır. Tanıtıldığı zamanlar olmuşsa da yanlış tanıtılmıştır. Bundan dolayı Türk milleti maalesef değişik milletlerin medeniyetlerine ve kültürüne âşık olmuştur. Bu aşkın meyveleri acıdır. Ne kadar tatlandırılmaya çalışılsa da Türk’ün damak tadına uymamaktadır. Suni yöntemlerle tatlandırılmaya çalışılan meyveler, kansere yol açmıştır, mideler bozulmuştur, yüzler buruşmuştur. Yalancı tebessümlerle mutluluk pozları verilse de yabancı terziler tarafından dikilen elbiselerin bu millete dar geldiği aşikardır.  Evet Türk Eğitim Derneği Özbekistan’a gidiyor. Sıla-i rahim yapacak. Orada damak tadına uygun yemekler yiyecek, sıra gecelerine katılarak kendi müziğinin tınılarıyla kulağının pasını silecek, kendi folkloruyla coşacak, eğlenecek.   Evet Özbekistan’a gidiyoruz. Orada İslâm ve Türk medeniyetinin geride bıraktığı eserlere tanık olacağız. O eserlerin mimarlarıyla tanışacağız. Yirmi birinci yüzyıla ışık tutan Türk- İslâm âlimleriyle tanışacağız: Tıbbın babası olarak tanınan, İbn-i Sina ile, Matematik, Fizik ve Kimya alanında ün yapmış, sıfırın mucidi olarak bilinen el-Hârizmî ile, Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabı Sahih-i Buhârî’nin müellifi imam Buhârî ile, meşhur hadis âlimi İmam Tirmizi ile, Mezhep imamımız el-Mâtürîdî ile tanışacağız. Astronom, matematikçi, fizikçi, filozof ve dilbilimci Ali Kuşçu ve Uluğ Bey ile, el- Birûnî ile tanışacağız. Âlimlere, bilim adamlarına ve sanatkârlara büyük önem veren, ele geçirdiği coğrafyalardaki âlim, bilim adamı ve sanatkârları Semerkant’a göç ettirerek özelde Semerkant’ın genelde ise Mâverâünnehir bölgesinin kültürel ve sosyal gelişimine büyük katkı sağlayan Emir Timur ile tanışacağız.  Ayrıca o topraklarda yetişen Hace Ahmed Yesevî ve Hace Bektaş Velî’nin hikayelerini dinleyeceğiz. Daha niceleri ile tanış olacağız. Geç kalınmış bir tanışma olacak ama geç de olsa tanışacağız onlarla…Onların başına ne geldiyse birebir olmasa bile benzerleri bizim de başımıza geldi. Onlar, bizleri hoşgörüyle karşılayacaklar ve bağırlarına basacaklardır. Özbekistan, sadece Özbeklerin değil tüm Türk dünyasının mirasıdır. Hasret, yıllar sonra da olsa bitecektir. Daha ne lâzımdır…  Şimdi biraz da olsa Özbekistan’ı ilm-el yakîn tanıyalım:  Bugün Özbekistan’ı oluşturan topraklar tarihî süreç içerisinde Turan, Türkistan, Mâverâünnehir gibi isimlerle anılmıştır. Sekizinci yüzyılın başlarında Mâverâünnehir ve Hârizm, Kuteybe b. Müslim kumandasındaki İslâm orduları tarafından fethedilmiştir. Bölge halkı böylece İslâm ile tanışmıştır.   Devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder