13 Kasım 2024 Çarşamba

ON KASIM GERİDE KALDI AMA ŞAHSIMA YAPILAN HAKARETLER DEVAM EDİYOR

On kasım münasebetiyle bir taziye mesajı yayınladım bu köşemde. Şahsımı hedefe koyarak hakaretler edileceğini tahmin ederek yayınladım bu mesajı. Dikensiz gül olmaz elbet dedim. Tahminimde yanılmadım. Hakaretler hoş değildi. Hakaretin hoşu mu olurmuş diyeceksiniz, ben de onu diyorum, olmuyor işte. Ama o eleştiri oklarını bana yöneltenlere kızmadım. Sadece onlar açısından üzüldüm. Onlar bilmiyorlar, bilselerdi o hakaretleri yapmayacaklardı. Birileri onları doldurdu. O birileri hep böyle yapıyor. Çünkü, onlar kaostan besleniyorlar. Ben de diyorum ki bana hakaret edenlere; oyuna gelmeyin, onların istediği tam da budur zaten. Kendi değerlerinize sahip çıkın. Reddi miras yapmayın. Geçmişiniz ile araya mesafe koymayın. Mesafe koyarsanız geçmişinizle yüzleşemezsiniz...Bu vesile ile kısa bir açıklama daha yapmak istedim. Şöyle: Evet bu bir vasiyettir. Ömrünü Türk Milletinin hizmetine adamış bir liderin bir komutanın vasiyetidir. İnsanların hataları olur elbet. Günah ve sevap dengesi vardır. Terazinin kefelerine konacaklardır. Terazinin başında Yaratıcı vardır. Din gününün Sahibi vardır. Adalet konusunda hassastır. Hesabı "hardal danesi" tabirini kullanarak yapar. Bu konuda O'nun işine karışmamak lazımdır. Bize düşen O'nun buyruklarını yerine getirmektir. O'nun bir de Elçisi vardır. Hz. muhammed. O da derki; "Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin"(Tirmizi, Sünen, Cenaiz / Ebu Davud Sünen, Edeb). İşte bu nedenle ölen kim olursa olsun arkasından kötülüklerini değil, yaptığı iyilikleri konuşmak bir Müslümana yakışan en güzel haslettir. Allah aşkına hu vasiyetin kabul edilmeyecek, yanlış olan yeri neresidir? Hangi kelimesi yanlıştır. Üstelik bu vasiyeti yayınlayan kaynak resmi kaynaktır. D.T.C.F. yayınları. Beni tenkit eden sevgili okurlarım sizin derdiniz nedir? Mevla'mız ifrat ve tefritten kaçının diye tembihte bulunurken, siz neyin peşindesiniz. Aşırı uçlarda dolaşanlar sıkıntının, kaosun habercisidirler. Birisi bir şey söylediyse o onu söylememiştir demek neyin nesidir? Üstelik söylenen söz anlamlı bir söz ise o sözü kabul etmemek neyin nesidir? Müslümanın hoşgörü sahibi olması gerekmez mi? Etmeyin eylemeyin. Müslüman birlik ve beraberlik konusunda hassas davranmalıdır. Asgari müşterekler, buluşma noktamız olmalıdır. Vatanımız, bayrağımız, dinimiz, dilimiz, buluşma noktalarımızdır. Tefrikaya giden yolları kapatalım. Lütfen vasiyeti bir daha okuyalım: "Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hazreti Muhammed, (S.A.V) in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira, ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder