26 Aralık 2024 Perşembe

TÜRK EĞİTİM DERNEĞİNİN 25. YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE 2025

TÜRK EĞİTİM DERNEĞI’NİN 25. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE Rüştü KAM 25.12.2025 Türk Eğitim Derneği, 25 yıl önce bir yola girdi, eğitim alanında farkındalık oluşturmak için girdi bu yola. O farkındalığı oluşturdu da. Milenyumda dünya şirince köyüne giderek kıyametin kopmasını beklerken bizler neslimizin geleceğini inşa etmek için Türk Eğitim Derneğini kurarak geleceğimize yeni bir kapı açmakla meşguldük ve o kapıyı açtık. Beş inanmış insanın önderliğinde kurulan derneğimiz, geride bıraktığımız çeyrek asır boyunca sayısız etkinlik, organizasyon ve projenin altına imza atmıştır. Geride bıraktığımız 25 yıl içerisinde, eğitime verdiğimiz destekle, gençlerimize ve çocuklarımıza sunduğumuz dershane hizmetlerimizle, onların başarılarına katkıda bulunmanın haklı gururunu yaşadık. Cuma okumaları ile hem dini hem de tarihi bilgiye ulaşarak kültürel değerlerimizi ve yakın tarihimizi, manipüle etmeden genç nesillere aktarmaya çalıştık. Bizim olana, bizden olana sahip çıktık. Eğitim, bireylerin ve toplumların kalkınmasının teminatıdır. Bir toplumun geleceğini inşa etmek, sadece ekonomik ve teknolojik gelişmelerle mümkün değildir; kültürel değerlerin, dilin, tarihsel mirasın, milli bilincin korunması ve geliştirilmesi gerekir, bu da ancak eğitimle mümkündür. Amacımız, Türk kültürünü, tarihini, dilini ve dinini bulunduğumuz bu coğrafyada yüceltmekti. Çocuklarımıza ve gençlerimize çağdaş bir eğitim anlayışı sunmaktı. Toplumsal gelişimi desteklemek ve bireyleri donanımlı hale getirmekti. Getirdik mi? Tam olarak getirdik diyemem ama en azından getirmek için mücadele ettik. Maddi ve manevi olarak mücadele ettik. Malımızla ve canımızla yaptık bu mücadeleyi. 25 seneden beri yollardayız. Bu yolda yürürken ayağımıza dikenler battı, yollarımızı kesenler oldu, taşlandık, hakaretlere uğradık. Ama yılmadık. “Beni sokmayan yılan bin yaşasın demedik.” Nerede olduğumuzu çok iyi bildiğimiz için nereye gideceğimizi bilinçli bir şekilde tayin edebildik. Hedeflerimiz büyüktü,hâlâ büyüktür. Hedeflerimiz bulunduğumuz coğrafyaya ve o coğrafyanın şartlarına uygun olarak değişti, değişiyor ve gelişiyor. Hedeflerimizi devamlı aktif halde tuttuk. Adam aldırmadan geç git demedik aldırdık. Çiğnemedik ama çiğnendik. Buna rağmen hakkı tuttup kaldırdık. Eğitimde en büyük sorunlardan biri, okul-veli-öğrenci ilişkileridir dedik. Derneğimiz, bu ilişkileri güçlendirmek ve yaşanan ve yaşanabilecek problemleri çözmek adına, rehberlik hizmetleri sunarak, eğitimdeki verimliliği artırmaya yönelik çalışmaların altına attı. Okul, veli ve öğrenci arasındaki problemlere çözümlerler üretti. 25 seneden beri her hafta düzenlediği cuma okumalarıyla, katılımcıları bilinçlendirmeyi kendine görev bildi. Onlarca kitap okuduk. Bu okumalar katılımcılara çok şeyler kazandırdı. Özgüvenlerini artırdı. Türkçe dilinin korunması ve geliştirilmesini sağladı. Böylece, Türkçeyi de doğru ve etkili kullanmayı öğrendik. Kültürel mirasımızı geleceğe taşımak adına önemli adımlardı bunlar. Kültürel mirasımızı yaşatmak için geziler düzenledik. Bu geziler ile, kültürel bağlarımızı güçlendirmek istedik. Bu geziler, halkımızın hem tarih bilincini artırmak hem de öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasını sağlamak için düzenlendi. Türkiye’yi 13 bölgeye ayırdık. Bu bölgeleri rehber eşliğinde gezdik. Gezimizin adı “Türk Eğitim Derneği Kültür ve Araştırma Gezisi”dir. Ayrıca, düzenlediğimiz gezilerle sadece Türkiye’nin farklı bölgelerini değil, aynı zamanda Balkanlar gibi tarihimizin önemli noktalarını da ziyaret ederek kültürel ve tarihi bağlarımızı güçlendirmeye çalıştık. Önümüzdeki yıl nisan ayında Türk ve İslam medeniyetinin temellerinin atıldığı Özbekistan’a gideceğiz. Ata Yurdumuzu ve atalarımızdan bizlere bırakılan mirasımızı yerinde görmeyi ve keşfetmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Sanat alanında düzenlediğimiz şiir okuma günleri, saz ve ney kursları, sıra geceleri gibi etkinliklerimizle toplumsal birlikteliği ve kültürel mirasımızı yaşatmaya çalıştık. Ayrıca, Almanya’yı ve Avrupa’yı da tanımak istedik. Avrupa ülkelerinden bazılarını gezdik. Almanya’dan başladık gezmeye. Önce Waimar’dan başladık Almanya’yı gezmeye. Toplama kamplarına gittik. Almanya’da Türk izlerinin peşine takıldık. Müzeleri gezdik. Her gezimiz, geçmişle bağ kurarak geleceği inşa etme yolunda önemli birer adım oldu. Her yıl düzenli olarak konferanslar ve seminerler organize ettik. Seminerler ve konferanslar, eğitimdeki güncel gelişmeleri takip etmemizi ve toplumu bu gelişmelerle buluşturmamızı sağladı. Yeni yeni bilgiler koyduk heybemize. Rutin olarak her yıl eğitim kampları düzenledik. Böylece ailelerin de bir araya gelerek kaynaşmasını sağladık. Çeşitli aktivitelerle çekici hale gelen eğitim kampları, iple çekilen etkinlik haline geldi. Bu kamplarda üç gün boyunca konuların uzmanlarını dinledik. Alacağımızı aldık onları da heybemize koyduk. Almanya'nın ilk Türk kütüphanesini kurduk. Şu anda içinde bulunduğunuz Kütüphaneyi her bireyin erişebileceği, bir eğitim yuvası haline getirdik. Bugün itibariyle kütüphanemizde yaklaşık 13.000 eser bulunmaktadır Bir dergi çıkardık. Mocca Dergisi, hem Türkçe hem de Almanca yayınlanan, derneğimizin misyonunu ve vizyonunu geniş kitlelere ulaştıran önemli bir yayın organımızdır. 44. Sayısı ocak 2025 tarihinde okuyucusuyla buluşacaktır. Dergi, halkımızla aramızda bir köprü konumundadır. Halkımıza, sunduğumuz bilgilerle farklı perspektifler kazandırmayı amaçladık. Geldiğimiz yerden baktığımızda yapılması gerekenleri yaptığımız kanaatindeyiz. Gücümüz ölçüsünde elbet. Mocca dergisi her üç ayda bir yayınlanır. Bu dergimizin okuyucusuyla buluşması için gayret sarf eden arkadaşlarımıza, mütercimlerimize, yazarlarımıza, reklamlarıyla destek olan İş Adamlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Türk Eğitim Derneği olarak, dini ve milli bayramlarımızı büyük bir coşku ve saygı ile kutladık. Kurban bayramlarımızı sokak şenliği şeklinde kutlayarak halkımıza ve Alman komşularımıza daha yakın olmak istedik. Olduk da. Yaklaşık 10.000 kişiye hitap ettik. Kurban etlerimizi pilav üzerinde yanında ayranıyla birlikte ırk, din, dil ayrımı yapmaksızın tüm Berlinlilerle paylaştık. Toplumsal birlikteliği pekiştirmek için yaptık bunu. Bu etkinlik, halkımızı Alman komşularımızla bir araya getiren, sosyal dayanışmayı pekiştiren önemli bir buluşma noktası oldu. Ayrıca Aşure geleneğimizle de halkla bütünleşmeye çalıştık. Aşureyi de halkımızla ve Alman komşularımızla paylaştık. Sokakta pişirerek sıcak sıcak gelene de geçene de ikram ettik. Müslümanların Ehli Kitap ile birlikte faaliyetler yapma zorunluluğu vardır. Bu zorunluluk Allah buyruğudur. Bu buyruğu esas alarak kiliseler ile etkinlikler düzenledik. Toplumsal hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünü pekiştirmek adına, kiliselerle ortaklaşa düzenlediğimiz bu etkinlikler, farklı inançların bir arada nasıl huzur içinde yaşayabileceğinin en güzel örneğidir. Bu etkinlikler ile, hoşgörü temelinde özellikle Hristiyanlarla ve diğer din mensuplarıyla kucaklaştık. Gönül bağlarımızı güçlendirdik. Velhasıl; Türk Eğitim Derneği, geçen çeyrek asır boyunca her geçen gün daha büyük bir güçle ve kararlılıkla, eğitimdeki farkındalığı artırmayı, toplumsal bilinci yükseltmeyi, kültürel değerlerimizi yaşatmayı ve insan haklarına saygılı bir toplum oluşturmayı kendine görev edinmiştir. 25 yıl önce çıktığımız bu yolculuk süresince bir gün bile “öf” demedik. , Hep birlikte, bu değerli misyonu gelecek nesillere taşımaya bundan sonra da devam edeceğiz. Diyeceksiniz ki, bu kadar işin altından nasıl kalkıyorsunuz. Evet zor bir zanaat. Ama inanırsanız, irade beyan ederseniz Allah yardım ediyor. En zor günümüzde bir yerlerden imkan doğuyor ve kervan yürüyor. Bizim tek bir adım attığımız zamanlar çok oldu, baktık ki Allah söz verdiği gibi bize koşarak geliyor. Ne saadet. Bizimle ilgili eleştiriler de oldu, yolumuzu kesmek isteyen de oldu, bilhassa bu coğrafyanın şartlarını göz önünde bulundurarak açıkladığımız dini düşüncelerimizden dolayı eleştirildik. Bu eleştiriler bizlere can suyu oldu. Eleştirilmeseydik bir şeyler yapmamış olurduk. Ben huzurlarırınızda o molla Kasımlara da teşekkür ediyorum. Bu önemli günümüzde bizimle birlikte olduğunuz ve mutluluğumuzu paylaştığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Ben ve dostlarım bizler geleceğe umutla bakıyoruz. Geniş vizyonumuz ve inancını kaybetmeyen ekibimizle daha nice başarılı projelere imza atmayı hedefliyoruz. Bugün, 25 yıllık başarı hikâyemizin ardında, emeği geçen herkese, üyelerimize, gönüllülerimize ve bu yolda bizimle yürüyen dostlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Son olarak derim ki; derneğimizin her kademesinde görev yapan ve genç yaşta aramızdan ayrılan kardeşlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Onlar için Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar görevlerini layıkıyla yaptılar. Bizler şahidiz. Mevladan şahitliğimizin kabulünü diliyorum. Ruhları şâd olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder