15 Eylül 2025 Pazartesi
TÜRKLER TANRI'NIN GÖNDERDİĞİ CEZADIR
TÜRKLER TANRI’NIN GÖNDERDİĞİ CEZADIR
RÜŞTÜ KAM
Ben bu yazıyı 2015 yılında yazmışım ha-ber.com internet sayfamdaki köşemde. Terörsüz Türkiye konusunun gündemde olduğu günümüzde; Avrupalıların ve Amerika'nın Türkiye'ye karşı tutumlarını gözden geçirmeniz için yeniden yayınlıyorum.
"Avrupalılar, 1815’te Viyana Kongresi’nde Avrupa’nın yeniden düzenlenmesi için toplandılar. Osmanlı İmparatorluğu bir Avrupa devleti olmasına rağmen bu kongreye davet edilmedi. Bu dışlayıcı tavır aslında yeni değildi. 1095’te Papa II. Urban’ın Clermont Konsili’nde yaptığı “Kutsal Toprakları Müslümanlardan kurtarma” çağrısının hâlâ devam eden bir yansımasıydı.
Aradan yüzyıllar geçti, sahneye Martin Luther çıktı (1483-1546). Reform hareketinin öncüsü olan Luther, Türkleri Katolik Kilisesi’nin günahlarının ve yolsuzluklarının bedeli olarak görüyordu. Ona göre Türkler, “Tanrı’nın öfkeli kırbacı” ve “şeytanın uşağı”ydı. Luther şöyle diyordu:
“Türk’ün tanrısı şeytandır. Şeytanı yenmeden Türk’ü yenmek kolay olmayacaktır. Tanrı, işlenen günahlar nedeniyle Türkleri Almanların başına bela etmiştir. Bir Türk’ü öldüren vicdan azabı duymamalı; tersine Hristiyanlığın düşmanını yok ettiği için içi rahat olmalıdır. Eğer Samson gibi güçlü olsaydım, her gün bir Türk öldürürdüm.”
En az Papa kadar Türk düşmanı olan Luther, halkını “Türklerden korunmak için Tanrı’ya dua etmeye” çağırıyordu. Hatta bir dizi “Türk duaları” ve “Türk vaazları” hazırlamıştı. Dualarında hem Papayı hem de Türkleri şeytanla özdeşleştiriyor, onlara karşı Tanrı’dan yardım diliyordu. Dualarının, Katoliklerin dualarından farkı yoktu; ikisinin de ortak noktası Türk düşmanlığıydı.
Luther’den dört asır sonra sahneye Johannes Lepsius (1858-1926) çıktı. Bu kez düşmanlık, savaş meydanlarından siyasete taşınmıştı. Protestan bir din adamı olan Lepsius, Ermeni yanlısı faaliyetleriyle tanındı. “Alman Doğu Misyonu” ve “Alman Ermeni Cemiyeti”nin başında yer aldı. Ermeniler hakkında kaleme aldığı kitaplar, bugün Batı’da sözde soykırım iddialarının başlıca kaynakları arasında gösteriliyor. Ne var ki bu eserlerde gerçek bir belge bulunmuyor.
Ve geldik 2015 yılına… Katolik, Ortodoks ve Protestan kiliseleri, Luther’in yolundan giderek Türk= Müslüman düşmanlığını sürdürdüler. Almanya’da 95 farklı yerde Osmanlı’nın Ermenilere soykırım uyguladığı iddiasıyla programlar düzenlendi. Bunların 54’ü Berlin’de, 15’i ise Charlottenburg Belediyesi’nin desteğiyle yapıldı. Yaklaşık 3 milyon Türkün yaşadığı bir ülkede gerçekleşti bütün bunlar. Peki Türklerden kayda değer bir tepki geldi mi? Hayır.
Kiliseler organize bir şekilde çalışırken, bizim dini cemaatlerimiz ne yaptı? Başta DİTİB olmak üzere… Camilerinde, ortak bir bildiri yayımladılar mı? Hayır.
Demokratik haklarını kullanıp sokağa çıktılar mı? Hayır. Bu konularda, cemaatlerini, üyelerini aydınlattılar mı? Yine hayır. Böyle bir durumda Almanlara ne diyebiliriz? Elbette hiçbir şey diyemeyiz.
Bugün açıkça görülüyor ki, George Bush’un başlattığı Haçlı Seferi hâlâ devam ediyor. Hatta artık “örtülü Haçlı Seferi” diyebileceğimiz bir süreç yaşıyoruz. İşin acı tarafı, Almanya’da yaşayan 3 milyon Türk ve 4 milyon Müslüman da bu gidişata karşı sessiz. Birlikten, beraberlikten çok söz ediliyor ama ortada bir hareket yok.
Bizimkiler dünyada olup bitenlerden bigane kendi iç kavgalarıyla meşguller, ülkelerini dışarıya şikayet etmekle meşguller: Sağcı, solcu, Milli Görüşçü, Süleymancı, Kürt, tarikatçı, Alevi, Caferi, Atatürkçü, milliyetçi, Alperen…
Kimisi halkına “göbeğini kaşıyan adam” diyor, kimisi “Türk milletinin yüzde sekseni ahmaktır” diye aşağılıyor. Kimisi de milli bir meseleyi fırsat bilip kendi iktidar hesaplarına meze ediyor.
Velhasıl, biz çelik çomak oynarken, başkaları davasına hizmet için gece gündüz çalışıyor. O halde suçlu kim? Her yolu deneyerek kendi çıkarına çalışanlar mı, yoksa kendi davasına ihanet eden bizler mi? Kararı siz verin…
Son sözü bir ayetle bitirelim:
“Allah’ım, içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak eder misin?” (A‘râf, 155)
Not: "Atatürkçü Düşünce Derneği’ni Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermenilere soykırım yapmamıştır" diye gündem oluşturmasından dolayı ve fiilen bu konudaki çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder