13 Kasım 2025 Perşembe

İSLAM VE DÖRK EVLİLİK

KUR’AN’DA ÇOK EŞLİLİK İZNİ YOKTUR; ÇOK EŞLİLİK ŞARTLARA BAĞLI RUHSATTIR Rüştü KAM 13.11.2025 Kur’an’ın çok eşlilik konusunda ne söylediği, uzun yıllardır hem akademinin hem de gündelik din tartışmalarının konusu olmuştur. Ne var ki pek çok değerlendirme, Nisa Suresi 3. ayetin yalnızca ilk kısmına odaklanmıştır; ayetin bağlamı, tarihsel koşulları ve Kur’an’ın genel aile tasavvuru göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, “İslam çok eşliliği teşvik eder” şeklindeki yaygın kanaat, aslında metnin kendi bütünlüğüne ve Kur’an’ın tedricî düzenleme yöntemine aykırıdır. Bugün ayete önyargısız veya tarafsız bir bakışla yaklaşmayı denediğimizde, Kur’an’ın çok eşlilik konusunda sunduğu model, sanıldığından çok daha farklı bir yere oturur. Savaş Sonrası Toplumsal Travma: Ayetin Gerçek Zeminini oluşturur “Nisa Suresi’nin çok eşlilikle ilgili düzenlemesi, Müslüman toplumun ciddi kayıplar yaşadığı Medine döneminin savaşlarla şekillenen ilk yıllarında; özellikle Bedir ve Uhud savaşlarının ardından ortaya çıkan ağır yetim ve dul kadın tablosunun belirlediği bir bağlamda nazil olmuştur. Bu dönemde: • Çok sayıda kadın dul kalmış, • Yetimler himayesiz kalmış, • Ekonomik ve sosyal yapı sarsılmış, • Miras ve nafaka mekanizmaları işlemez hale gelmiştir. Bu tablo, modern anlamda sosyal devletin bulunmadığı bir ortamda toplumsal bir acil durum niteliği taşır. Kur’an’ın müdahalesi de tam bu noktada devreye girer: Amaç, birden fazla eş almayı teşvik etmek değil; yetimlerin ve dul kadınların korunması için o günün şartlarında işleyen bir hukuki çerçeve oluşturmaktır. Yedinci yüzyılı düşünelim. Orta Çağ Arap coğrafyasını. Bu bağlam hatırlandığında ayetin yönü daha net anlaşılır: Bu bir aile politikası tasarımı değil, toplumsal bir yarayı sarmaya yönelik geçici bir sosyal düzenlemedir. Devrim niteliğinde bir düzenlemedir. “İkişer, üçer, dörder…”: Teşvik Değil Sınırlandırmadır Söz konusu ayetin ilk cümlesi sıkça gündeme getirilir: “İkişer, üçer, dörder nikâhlayın.” Bu ifade, çoğu kişi tarafından bir hak veya teşvik gibi okunur. Oysa bu, tarihsel formları incelendiğinde açık bir sınırlandırmadır. Zira Orta Çağ’da erkeklerin evlilik sayısına ilişkin hiçbir sınır yoktur. Kur’an, ilk kez, sınırsız evliliği ikişer, üçer, dörder diyerek sınırlandırmıştır. Yetki kamu otoritesine bırakılmıştır. Evlilik için yetkili kuruma müracaat edilecektir. O kurum da yaptığı araştırma sonucu o talibin çok eşliliğe uygun bir kişi olup olmadığına karar verecektir. Karar, adalet kavramı çerçevesinde şekillenecektir. Adalet için; ekonomik yeterlilik, yaş farkı, sevgi, kişinin karakteri göz ününde bulundurulacaktır… Bundan daha da önemlisi ayetin devamındaki vurgudur: “Eğer adaletsizlikten korkarsanız tek kadınla yetinin!” Yetinin bir emirdir. Bu emri veren de Allah’tır. Ayetin asıl normatif yönlendirmesi bu cümlede yer alır. Adalet şartının yerine getiremeyeceği aşikardır. Bu tespit, teorik olarak toplumun tamamı için geçerlidir. Adalet Şartı: Kur’an’ın Koyduğu Sınırdır Kur’an yalnızca yönlendirme yapmakla yetinmez; sınırlandırmayı pekiştiren ikinci bir ayet daha ortaya koyar: “Kadınlar arasında adaletli davranmaya —ne kadar isteseniz de— asla güç yetiremezsiniz.” (Nisa 4/129) Bu ayet, birden fazla eşliliği teorik olarak mümkün kılsa da fiilen neredeyse uygulanamaz hale getirmektedir. Güç yetiremezsiniz diyen Allah’tır. Ben güç yetirebilirim derse birisi, Allah’ı bilgisizlikle suçlamış olur. Kur’an’ın hukuk mantığı açısından bakıldığında: • Hüküm: Birden fazla eşliliğe kapı aralanır. • Şart: Adalet zorunlu tutulur. • Gerçek: Adaletin sağlanması insan gücünü aşar. Sonuç olarak: Kur’an’ın fiili yönelimi tek eşliliktir. Bu yöntem Kur’an’ın diğer sosyal düzenlemelerde de kullandığı “tedricilik” ilkesinin tipik bir örneğidir. Şartların zorlamasıyla çok eşliliğe kapı aralanmıştır. İstismar edilmemelidir. Kur’an’ın Aile Anlayışı Kur’an, aile kurumunun temelini Rum Suresi 21. ayette şöyle tanımlar: “Allah, eşlerinizle aranıza sevgi ve merhamet koydu.” Bu yaklaşım, evliliği duygusal bütünlük, sadakat, karşılıklı güven ve sükûnet üzerine kurar. Bu değerler çok eşlilik pratiğinin doğası gereği zedelenmeye açık olduğundan, Kur’an’ın aile vizyonu tek eşlilikle uyumludur. Çok eşlilikle uyumlu değildir. Sınırları zorlamak Allah’a kafa tutmaktır… Peygamberimizin Evlilikleri Hz. Peygamber’in çok eşliliği de çoğu zaman yanlış bir delil olarak kullanılır. Oysa bu evliliklerin neredeyse tamamı: • Toplumsal barışı koruma, • Dul kadınları himaye etme, • Kabileler arası düşmanlıkları giderme, • Siyasi bütünlüğü sağlama, gibi o döneme özgü toplumsal sorumluluklar çerçevesinde gerçekleşmiştir. Nitekim Ahzab 50. ayette bu durumun Peygambere özgü olduğu açıkça belirtilir. Dolayısıyla bu örneklerin hüküm çıkarmak için kullanılması metodolojik açıdan hatalıdır. Bugünün Dünyasında Çok Eşlilik Tarihselcilik yaklaşımı, bir ayetin anlamını belirlerken hem niçin indiğine hem de bugün hangi şartlarda karşılık bulacağına bakmayı gerektirir. Savaş sonrası oluşan ağır sosyal tablo bugün mevcut değildir. Yetimlerin korunması kamu mekanizmalarıyla sağlanmakta; kadın ve çocuk haklarına ilişkin hukuki yapılar geçmişe kıyasla oldukça gelişmiş durumdadır. Dolayısıyla çok eşlilik ayetinin inmesine sebep olan toplumsal bağlam ortadan kalkmıştır. Bunun doğal sonucu olarak hüküm, bugün ancak bağlamı açıklayan bir tarihsel tedbir niteliği taşır. Sonuç Kur’an’ın bütünsel yaklaşımı değerlendirildiğinde ortaya çıkan tablo şudur: • Çok eşlilik teşvik edilmemiş, sınırlandırılmıştır. • Yetimlerin korunması amacıyla geçici bir tedbir niteliği taşır. • Adalet şartı getirilmiştir. Nisa 129’un hükmüyle adaletin sağlanması imkansızdır. • Kur’an’ın aile vizyonu sevgi, merhamet ve sükûnet ilkeleri üzerine kuruludur. • Bu değerlerin doğası gereği tek eşlilik Kur’an’ın normatif aile modelidir. Bugün yapılması gereken, ayetin indiği tarihsel zemini bilerek, Kur’an’ın ortaya koyduğu adalet ve merhamet merkezli aile anlayışını günümüzün toplumsal gerçekliği içinde yeniden okumaktır. Kur’an’ın aile kurumuna yönelik temel mesajı ise her zamankinden daha açıktır: Adaletin, sevginin ve merhametin olduğu yerde aile vardır. Bu modelin doğal formu ise tek eşliliktir. Çok eşlilik değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder