İnsanların sıkıntılarını,
zaaflarını, fırsata çevirmeyi bekleyen profesyoneller var. Yardım kuruluşu
adıyla örgütlenmişler bunlar. Dikkatli olmak lazım. Almanya'ya gelen Suriyeli
Mültecileri fırsat olarak görüp yardım toplamaya başladılar. Duygu sömürüsü
yaparak bu işi yapıyorlar. Reklamlara başladılar. Televizyonlarda, gazetelerde
yarış halindeler. İnsanları ajite edecek resimler yayınlıyorlar. Ben bu işi senden
daha iyi yapıyorum diye çığırtkanlık yapmaya başladılar. Aman dikkat, kanmayın
bu yol kesicilere.
Düşünmek lazım:
1-Bu insanları evlerinden
yurtlarından ülkelerinden eden Avrupa, Amerika, Rusya ve 5 büyükler.
2-Bunların eline silah vererek
birbirleriyle çatıştıranlar da bunlar.
3-Yardım kuruluşlarını teşvik
ederek onlara müsaade vererek Müslümanların cebine el uzatanlar yine bunlar.
Müslümanların ülkelerini işgal
ediyorlar, demokrasi adına işgal ediyorlar, vuruyorlar, kırıp döküyorlar, öldürüyorlar,
katlediyorlar, gaz bombası atılmasına bile müsaade ediyorlar; sonra da
Müslümanlar birbiriyle çatışsınlar diye ellerine silah tutuşturuyorlar. Bu
arada ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanların karınlarını doyurtmak için
de Müslümanların yardım kuruluşu adı altında örgütlenmelerine müsaade
ediyorlar. Böylece, açları doyurmak yine Müslümanlara kalıyor. Ne güzel bir
oyun değil mi?
Bu senaryoyu görmek lazım.
Figüran olmamak lazım. Rol alınacaksa oyunda, başrol oyuncusu olmak lazım.
Bırakalım Almanya neyi ne kadar yapacak bakalım, görelim, şahit olalım. Bu
konuda Birleşmiş Milletler var, onlar ne yapacak onlara bakalım. Beş büyükler
ne yapacak onlara bakalım. Sazan gibi atlamaya gerek yok.
Mülteciler de biraz sıkıntı
çeksinler. Acı çeksinler. Kafalarını önlerine koysunlar da biz niçin bu hale
geldik? diye düşünsünler. Birbirlerinin acılarıyla acılarını sarsınlar. Sonra
da asıl suçlulara sığınma yerine onlara isyan etsinler, baş kaldırsınlar,
diklensinler. 12 yaşındaki Suriyeli mülteci çocuğun sesine kulak verelim: "Ülkemizdeki
savaşı durdurun da ben ülkeme döneyim. Avrupa’nız sizin olsun."
Bu ve benzer seslerin yükselmesi
ve Avrupa semalarında çınlaması lazım. Bu seslerin kesilmemesi lazım.
Çoğalması-artması lazım. Yoksa onlar da üç beş sene sonra acılarını
unutacaklar, ülkelerini de unutacaklar ve sonra iyiki bizim ülkemizi işgal
etmişsiniz diye Avrupalının önünde selam durmaya başlayacaklardır.
Bu mesele için sizlerden yardım
talebinde bulunan yardım kuruluşlarına sakın itibar etmeyin. Onlara para
vermeyin. Camilerde de para toplanacaktır muhtemelen önümüzdeki günlerde, sakın
onlara da itibar etmeyin. Böyle olumsuzlukları fırsata çevirenlerin içinde
maalesef camilerimiz de var.
'İçimizdeki beyinsizlerin
işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım? ' (A’râf 155)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder